Genellikle 20'li yaşlardan sonra ortaya çıkan varikosel, çocuk sahibi olamayan çiftlerin kâbusu haline gelen bir hastalık. Varikosel testisteki kirli kanı kalbe götürmekle görevli olan toplardamarların genişlemesidir. Sebepleri halen çok açık olarak bilinmemekle birlikte yaklaşık 5 erkekten birinde görülüyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Üroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sarp Korcan Keskin hasatlıkla ilgili şunları anlattı…
KENDİNİZİ MUAYENE EDİN!
Varikosel her zaman bulgu veren bir hastalık değildir. Tanı konan hastaların büyük çoğunluğu çocuk sahibi olamama şikâyeti ile üroloji uzmanına başvururlar. Ancak kendinizde varikoselden şüphe ediyorsanız şu bulgulara dikkat etmelisiniz:
- Testislerde ağrı (özellikle sol),
- Yumurtalık kesesinde dışarıdan görülebilen solucan benzeri damarsal yapılar,
- Testiste ele gelen lastik benzeri yapılar (genişleyen damarlar).
Varikoselin oluşum sebepleri halen net değildir. Yani dar pantolon veya iç çamaşırının neden olduğu bilgisi doğrudur diyemeyiz.
HER HASTADA TEDAVİ ŞART DEĞİL
Varikosel tanısı muayeneyle teşhis edilebilen hastalıktır. Gözle görülebilen varikosel 3. derece olarak sınıflandırılır. Bu en yüksek varikosel sınıfıdır. Üroloji uzmanı doktor tarafından yapılan elle muayenede varikosel tanısı konmuş ise ikinci aşamada sperm tahlili ve testislerin renkli ultrasonu ( skrotaldoppler ultrasonografi) yapılır. Buradaki amaç bu varikoselin tedavi gerektirip gerektirmediğini ortaya çıkarmaktır.Her varikosel hastasının tedaviye ihtiyacı yoktur. Tedavi edilecek olan varikosel hastalarında çocuk sahibi olamama, sperm değerlerinde düşüş, hormonal problemler veya ağrı gibi ek bir durumun olması gereklidir.
Eğer ilerlemiş varikoseliniz varsa ve bu durum testislerin normal fonksiyon göstermesini, testosteron ( erkeklik hormonu) üretimini etkiler ise varikosel cinsel fonksiyonlarda bozulmaya yol açabilir. Varikosel progresif ( ilerleyici ) bir hastalıktır. Aynı zamanda hastalığın derecesi değişmese bile sperm değerlerindeki bozulma ilerleyici olabilir. Bu nedenle varikosel teşhisi konan hastaların ameliyat edilmeseler bile düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir.
Yorumlar