Sağlık

Ses kısıklığının hafife alınmaması gerekir

Ses kısıklığı, bazı nörolojik hastalıklar sonucu tek veya her iki ses telinin felç olması durumunda da ortaya çıkabilir.

Ses kısıklığının hafife alınmaması gerekir

- Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Ümraniye Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi KBB Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Aslı Şahin Yılmaz, kronik olarak sesin yanlış kullanılması durumunda ses tellerinde nodül, polip veya kist oluşumu görülebildiğini belirterek, "Özellikle de ses sanatçıları ve öğretmenlerde sık görülen ses teli nodülleri, kötü huylu olmasa da yaşam kalitesinde ciddi bir azalmaya sebep olur." dedi.

Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ses kısıklığının gırtlağa ait çeşitli hastalıklar sonucu ortaya çıktığını belirterek, sorunun en önemli sebebinin akut larenjit olduğunu aktardı.

Akut larenjitin, ses tellerinde üst solunum yolu viral enfeksiyonları veya sesin yanlış kullanılması nedeniyle oluşan ödem sonucu ortaya çıkan klinik bir durum olduğunu dile getiren Yılmaz, şu bilgileri verdi:

"Kronik olarak sesin yanlış kullanılması durumunda ses tellerinde nodül, polip veya kist oluşumu görülebilir. Özellikle de ses sanatçıları ve öğretmenlerde sık görülen ses teli nodülleri, kötü huylu olmasa da yaşam kalitesinde ciddi bir azalmaya sebep olur. Ses kısıklığının sık görülen başka bir sebebi de aniden çok yüksek sesle bağırma sonucunda ses tellerinde kanama olmasıdır. Ses tellerinde kanama kulak burun boğaz hekimine acilen başvurmayı, muayene sonrasında da kesin ses istirahati gerektiren bir durumdur. Reflü de ses kısıklığına sebep olur. Reflü, mide asidinin mideden yemek borusuna geri kaçmasıdır. Bu durumda özellikle sabah saatlerinde belirgin olan ses kısıklığında, boğazda yumru, yanma veya takılma hissi sık rastlanılan belirtilerdir."

- "Ses kısıklığı bazı nörolojik hastalıklar sonucu da ortaya çıkabilir"

Doç. Dr. Aslı Şahin Yılmaz, ses kısıklığının bazı nörolojik hastalıklar sonucu tek veya her iki ses telinin felç olması durumunda da ortaya çıkabildiğini anlatarak, "Her iki ses telinin felç olması durumunda, hastada belirgin solunum güçlüğü de görülebilir. Diğer ses kısıklığı yapabilecek hastalıklar arasında tiroit sorunu, tiroit cerrahisinde ses tellerine giden sinirde geçici veya kalıcı hasar oluşması, gırtlak veya çevresine alınan bir travma ve gırtlak kanseri sayılabilir." diye konuştu.

Kronik sigara içicilerinde de sigaraya bağlı olarak ses telinde hasar, ödem ve kansere dönüşebilecek yaralar gelişebileceğine işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Kronik sigara içicileri en ufak bir ses değişikliği olması durumunda gırtlak kanserinin ekarte edilebilmesi açısından bir kulak burun boğaz hekimine başvurmalıdır. Peki sesimiz kısılınca ne yapmalıyız? Ses kısıklığı bir üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında veya sonrasında oluştu ise ses istirahati alınacak en basit önlemdir. Sert gıda yeniimesinden kaçınılmalı, boğazın kurumasını engellemek için bol su içilmeli, buhar cihazı veya kaynamış su buharından faydalanılarak boğaz kuruluğu azaltılmalıdır. Bu durumda kısık sesle kesinlikle konuşulmamalıdır. Kafein içeren veya asitli içeceklerle alkolden uzak durulmalıdır. Sigara içilmemeli ve sigara dumanı içeren yerlerde bulunulmamalıdır."

- "Ses kısıklığında tedavi sebebe göre değişebilir"

Ses kısıklığının, iki haftadan uzun sürmesi durumunda, geçirilmiş grip veya üst solunum yolu enfeksiyonu mevcut değilse öksürükle kan gelmesi, boyunda bir şişlik veya yutma güçlüğü, konuşma ve yutma sırasında ağrı ve nefes darlığı oluşması durumunda hemen bir kulak burun boğaz doktoruna başvurulması gerektiğini belirten Yılmaz, muayene sonrasında, esnek veya sert endoskopik kamera yardımıyla ses tellerinin değerlendirildiğini söyledi.

Doç. Dr. Yılmaz, bunun neredeyse tüm hastaların, çocukların dahi rahatlıkla tolere edebildiği muayene şekilleri olduğunu dile getirerek, bazı durumlarda görüntü ve ses kaydı alınarak özel ses analizi de yapılabileceğini anlattı.

Ses kısıklığında tedavinin de sebebe göre değişebileceğini beliren Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sesini yanlış kullanan kişilerde kulak burun boğaz hekimince ses terapisi önerilebilir. Bazı durumlarda, özellikle polip veya kist mevcut ise cerrahi uygulaması gerekebilir. Cerrahi sonrasında da ses istirahatinin yanı sıra, sigara ve benzeri irritanlardan kaçınmak mutlak bir gerekliliktir. Öte yandan sesin kısılmasını önlemek için, sigara, alkol ve kafeinden uzak durulmalı, bol sıvı içilmeli, acı yiyeceklerden uzak durulmalı, uzun süre konuşmak veya aniden bağırmaktan kaçınılmalı, profesyonel olarak ses kullanımı gerekiyorsa konuşma eğitimi alınmalı."

Yorumlar