Lise öğrencisi Köse, önceki hafta yaşadığı evde dedesinin ruhsatsız tabancasıyla kalbinden vurulmuş şekilde bulundu. Hayatını kaybeden Köse, ardında acılı bir aile bıraktı.
İntihar olduğu değerlendirilen olayla ilgili çalışma başlatan polis ekipleri, aile bireylerinin ifadelerine başvurdu. Şüpheli ölümle ilgili kesin sonucun Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek otopsi sonuçlarıyla netlik kazanması bekleniyor.
Taziyeleri kabul eden baba İshak Köse, AA muhabirine, oğlunun acısını hala yüreğinde hissettiğini belirtirken, olay günü yaşananları anlattı.
İki katlı binada babası ile birlikte yaşadıklarını, olay günü eşinin ve kendisinin işe gitmek için sabah evden ayrıldığını, sonrasında da acı haberi aldıklarını söyledi.
Oğlunun babaannesi tarafından evin salonunda ölü bulunduğunu anlatan Köse, "Biz evde yoktuk. Annem evdeydi. O da yan odadaymış, silah sesini duymamış. Bir şey almak ya da abdest almak için odaya girdiğinde Alperen'in cesedini görmüş. Sağlık ekiplerini aramışlar, sonra da bize bilgi verdiler. Haberi alır almaz tek tek hepimiz eve geldik." dedi.
"Bizimle değil, oyunla daha fazla vakit geçiriyordu"
Oğlunun bilgisayar oyunlarıyla çok fazla zaman geçirdiğinin altını çizen Köse, şöyle konuştu:
"Bizimle fazla vakit geçirmek istemiyordu. Daha fazla oyunla vakit geçirmek istiyordu. Ben çağırıyordum, çayını alıp geri çıkıyordu. Oyun molalarında bunu yapıyordu. Diyordum ki; 'oğlum gel muhabbet edelim', kendisiyle konuşmak istiyordum ama ara ara bir şeyler söylüyordu ve odasına çekiliyordu. Bizimle değil, oyunla daha fazla vakit geçiriyordu. Odasına kapanıyordu, saatlerce oyun oynuyordu. Okuldan bazen 13.00'te bazen de 16.00'da geliyordu. Oyun sebebiyle önceki geceden uykusuz olduğu için hemen uyuyordu. Uyandığında saatlerce oyun oynuyordu. Dört kardeşi var, bazen oyundan kopabilirse onlarla vakit geçiriyordu. Ben de bu durumdan çok da keyif alıyordum. Ama bu durum çok kısa sürüyordu. Kendisi bu muhabbeti çok uzatmak istemiyordu. Özlemini giderip tekrar bilgisayarının başına geçiyordu."
"İçine kapalı değildi, odasına kapalıydı"
Baba Köse, oğlunun bilgisayar oyunları sebebiyle çoğu zaman uykusuz kaldığını, okulda devamsızlık yaptığını ve rapor aldığını aktararak "Gece 03.00-05.00'e kadar uyumuyordu. Kendisine profesyonelce değil de kabaca uyarılarda bulunduk. 'İnterneti aç, telefondan bir şeylere bakacağım' diyordum. Oyundan dolayı beni atlatıyordu, açmıyordu. Birkaç kez kendisine kızdığım oldu. İnterneti kullanmak için oyunun bitmesini bekliyordum. Bir kere bağırmıştım ona, o da 'baba öyle hemen (internet) açılmıyor' diyordu." şeklinde konuştu.
"Ölüm sebebi raporda belli olacak"
Alperen Kürşat'ın hayatını kaybettiği odada AA muhabirine açıklamalarda bulunan ve ateşlenen merminin isabet ettiği koltuğu gösteren dede İsmail Köse de torununun olay sabahı kendisinden harçlık istediğini anlatarak, "Sabah ben abdest alırken kendisi de dışarıda bekliyordu. 'Dede harçlığım az var, paran var mı?' dedi. Ben de 'cebimde 100 lira var, onu al' dedim. 'O gerekmiyor' dedi. Sonra kendisi okula gitti. Bir saat sonra okuldan gelmiş ve sonrasında biz durumu öğrendik. Ne oldu, nasıl oldu biz bilmiyoruz." şeklinde konuştu.
"Oyun bağımlılığı da madde bağımlılığı kadar ciddi bir olay"
Bağımlılık uzmanları, bilgisayarda oynadığı oyunlar sebebiyle okulda devamsızlık yapan ve ailesiyle zaman geçirmekten uzaklaşan çocuğun, oynadığı oyunların yönlendirmesi ya da kişi üzerinde oluşturduğu baskı sebebiyle intihar edebileceği şüphesi üzerinde duruyor. Oyun bağımlılığının da madde bağımlılığı gibi çocukları ve gençleri sosyal hayattan alıkoyduğuna vurgu yapan uzmanlar, 'katil oyun'lara karşı uyarılarda bulundu.
Psikiyatr Burak Toprak, oyun bağımlılığını, "Oyun bağımlılığının gelişmesi için çocuğun uzun süre oyunda kalması, gün içinde saatlerce oyuna zaman ayırması gerekiyor. Beyin 'haz' ilkesiyle hareket ettiği için bir müddet sonra bağımlılık gelişmekte ve çocuk istese dahi bu tür oyunların pençesinden kurtulamamakta." cümlesiyle özetledi.
Oyun bağımlılığının da madde bağımlılığı kadar ciddi bir durum olduğunun altını çizen Toprak, "Oyun bağımlılığında da madde bağımlılığında olduğu gibi kişinin bir müddet sonra meslek ve sosyal işlevselliği azalmakta ve kişi hayatını başka bir noktaya kaydıramamaktadır. İlerleyen vakalarda da sosyalleşmesi giderek azalan bireyler depresyona doğru sürüklenmektedir." dedi.
Toprak, ebeveynlere şu önerilerde bulundu:
"Bu bağımlılıktan kurtulmanın en önemli yolu öncelikle koruyucu önlemler. 2 yaşına kadar çocukları kesinlikle televizyon ya da tablet bilgisayar tarzı teknolojik aletlerden uzak tutmamız gerekiyor. En az 6 yaşına kadar da televizyon kullanımının sınırlı olması, internet kullanımının da bence kesinlikle olmaması gerekiyor. Çünkü 6 yaşına kadar bir çocuğun bilgisel yetilerinin gelişmesi gerekiyor. 0-6 yaş arasındaki süreçte de daha önceki zamanlarda olan oyunlara yönlendirilmesi, akran ilişkilerine yönlendirilmesi gerekiyor. Eğer çocuğumuz bilgisayar başında saatlerini harcıyorsa, yemek yemek için bile bilgisayar başından kalkmıyorsa, bilgisayar başındayken geçirdiği zamanı ailesinden gizlemek için birçok yalan uyduruyorsa bir bağımlığın geliştiğini düşünüp hemen psikolojik destek alması için yönlendirmemiz gerekiyor. Tabii ki yapılması gereken en önemli konulardan bir tanesi de çocuğumuzun 15 yaşına kadar bireysel bir tabletinin ya da bilgisayarının olmaması gerekiyor. Mutlaka kontrol altında tutulması gerekiyor. Çocuğumuzun bilgisayar oyunlarını merak etmeliyiz ve onun ne oynadığıyla da ilgilenmeliyiz. Ara ara oyunlara beraber katılım sağlamalıyız. Tabii ki tamamen oyunlardan da çocuklarımızı alıkoymamamız gerekiyor."
Yorumlar