Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) yapılan yazılı açıklamaya göre anket, 19-23 Ağustos tarihlerinde, "https://tercihanket.yok.gov.tr" internet adresinden çevrimiçi olarak uygulandı.
Anket, tercihte bulunmayan ve kayıtlarında e-posta adresi bulunan tüm öğrencilere iletildi. Böyle bir anket YÖK tarafından yükseköğretim tarihinde ilk defa yapılırken, öğrenciler anketi kimlik numaralarını kullanarak doldurdu.
Anket çalışmasına katılanların yüzde 40'ı 3 ve daha fazla, yüzde 32'si ise ilk defa üniversite sınavına girdiğini belirtti.
- Tercihlerde en etkili faktör "iş bulma imkanı"
Adayların üniversite ve bölüm tercihlerini belirleyen faktörler arasında ilk sırayı öğrencinin tercih edeceği bölümden mezun olduktan sonra iş bulma imkanı, 2'nci sırayı ilgili bölümün giriş puanı, 3'üncü sırayı ise üniversitenin bulunduğu şehir aldı.
Adaylar tercih sürecinde aile, öğretmen ve arkadaşlarının görüşleri, sosyal medya, YÖK Atlas gibi birden fazla kaynaktan yararlandı. Adayların tercih sürecinde en çok aile ve öğretmenlerin görüşlerini alarak hareket ettikleri görüldü.
Adayların devlet üniversitesini tercih etmeme nedenlerini belirleyen faktörler arasında ilk sırayı yüzde 65,73 oranla "öğrencinin istediği bölümler için puanının yeterli olmaması", 2'nci sırayı yüzde 27,39 oranla "kazanma şansının olduğu bölümleri bitirince iş bulamayacağı kaygısı", 3'üncü sırayı ise yüzde 13,23 oranla "bazı üniversitelerdeki eğitimin kalitesi hakkındaki kaygılar" aldı.
Adayların önemli bir kısmının, ÖSYS-2017'de almış oldukları puanların öğrenim görmek istedikleri bir devlet üniversitesi programı için yeterli olmadığından tercihte bulunmadığı da belirlendi.
- Vakıf üniversitelerini tercih etmeme nedenleri
Adayların yüzde 52,06'sı "öğrenim ücretlerinin yüksek olması", yüzde 30,72'si "istediği bölümler için puanının yeterli olmaması" ve yüzde 13,37'si de "kazanma şansının olduğu bölümleri bitirince iş bulamayacağı kaygısı" nedeniyle vakıf üniversitelerini tercih etmediğini belirtti.
Meslek yüksekokullarını (MYO) tercih etmeme nedenleri arasında ise ilk sırayı "mezun olduktan sonra iş bulma imkanının kısıtlı olması", 2'nci sırayı "MYO'larla ilgili olumsuz algı", 3'üncü sırayı ise "MYO bölümleriyle ilgili yeterli bilgisinin olmaması" faktörü etkili oldu.
Ankette, adayların yüzde 79'u MYO'larda uygulanan çift ana dal programı konusunda bilgilerinin olmadığını, sadece yüzde 21'i bu program konusunda bilgilerinin olduğunu ifade etti.
Öte yandan, yükseköğretim kurumlarında ön lisans ve lisans düzeyindeki programlar arasında geçiş, çift ana dal, yan dal ile kurumlararası kredi transferi yapılması esaslarına ilişkin yönetmelikte 9 Haziran 2017'de yapılan değişiklikle, MYO öğrencilerine de lisans öğrencileri gibi çift ana dal diploma programına devam etme hakkı getirildi.
- AÖF'lerle ilgili olumsuz algı
Adayların Açıköğretim Fakültesi (AÖF) bölümlerini tercih etmeme nedenlerine etki eden ilk 3 faktör arasında ise sırasıyla "mezun olduktan sonra iş bulma imkanının kısıtlı olması", "adayın AÖF bölümleri ile ilgili yeterli bilgisinin olmaması" ve "AÖF'lerle ilgili olumsuz algı" yer aldı.
Ankete katılan adayların yüzde 48'inin ek yerleştirmede tercih yapmayı düşünmedikleri, yüzde 64'ünün ise gelecek yıl YGS/LYS'ye yeniden girecekleri belirlendi.
Elde edilen bulgular, tercihte bulunmayan öğrencilerin önemli bir oranının ÖSYS-2017'de almış oldukları puanlarla ek yerleştirmede tercihte bulunmak istemediklerini ve öğrenim görmeyi istedikleri bir yükseköğretim programına yerleşebilmek için bir sonraki yıl tekrar ÖSYS'ye başvuracaklarını gösterdi.
- "Sonuçlar yeni sorumluluklar yüklemektedir"
Açıklamada yer alan anket sonucuna ilişkin değerlendirmede ise şunlar kaydedildi:
"Anket sonuçları, Yükseköğretim Kurulumuza ve üniversitelerimize yeni sorumluluklar yüklemektedir. Adaylar öğrenim görmek istedikleri programa yerleşebilmek için yeterli puanı alamadıklarından devlet üniversitelerini tercih etmemişlerdir. Bu durum adaylarımızın daha bilinçli bir tercih sürecine girdiklerini, eksikliklerinin farkında olduklarını göstermektedir.
Diğer taraftan adaylar vakıf üniversitelerinin öğrenim ücretlerini yüksek bulmaktadırlar. Anket sonuçlarımız, kontenjanlarının dolmasını isteyen vakıf üniversitelerimizin öğrenim ücretlerini gözden geçirmeleri gerektiğine işaret etmektedir. Adayların meslek yüksekokullarını tercih etmemeleri ile ilgili elde edilen bulgular, ilgili bakanlıklar, kuruluşlar ve dış paydaşlar ile sürdürülmekte olan iş birliklerimiz kapsamında değerlendirilecektir."
Yorumlar