Uzay

K2-18b dış gezegeninde yaşamın kimyasal imzası keşfedildi

Cambridge Üniversitesi ve NASA gökbilimcilerinin ortak uzay araştırması ile Dünya'dan yaklaşık 124 ışık yılı uzaklıktaki K2-18b dış gezegenin atmosferinde biyolojik süreçlerle ilişkilendirilmiş DMS molekülü tespit edildi.

K2-18b dış gezegeninde yaşamın kimyasal imzası keşfedildi

Uzayda dünya dışı yaşam var mı yok mu araştırmaları devam ederken uzaklarda Dünya’dan 2,6 kat daha büyük, 8,6 kat daha ağır bir ötegezegende bilimsel anlamda ilk kez yaşam olabileceğine dair somut ipucu elde edildi. İpucunun elde edildiği gezegen Hycean sınıfına dahil edildi. 

K2-18b Gezegenindeki DMS molekülü Yaşam Belirtisi mi?

Evet bu keşif yaşamın kimyasal imzası anlamına geliyor.  Söz konusu molekül uzaylı yaşamın doğrudan kanıtı değil ama şu ama dek elde edilen en ciddi biyolojik sinyali. Tabi keşifle ilgili bilgiler  yanlış pozitif bir sinyal değilse... Bu olasılığı ortadam kaldırmak için daha fazla gözleme ihtiyaç var.

Cambridge Üniversitesi'nden bilim insanlarının, James Webb Uzay Teleskobu verilerini kullanarak K2-18b adlı ötegezegenin atmosferinde yaşamla ilişkilendirilen moleküller tespit etmesi, Wired ve People gibi uluslararası bilimsel yayın organlarında geniş yer buldu .

2025 yılının Mart ayında, James Webb Uzay Teleskobu (JWST), şimdiye dek insanlığın "yaşam belirtisi" arayışında gördüğü en net sinyallerden birini yakaladı. Bu sinyal, Dünya'dan yaklaşık 124 ışık yılı uzaklıktaki K2-18b isimli bir dış gezegenden geldi. Teleskop, bu gezegenin atmosferinde biyolojik süreçlerle ilişkilendirilmiş olan dimetil sülfür (DMS) adlı bir molekülü tespit etti.

Bu keşif, Güneş Sistemi dışındaki yaşam ihtimalini güçlendiriyor.

Peki bu molekül neden bu kadar önemli? K2-18b’de gerçekten hayat olabilir mi? Yoksa yine doğanın bizle oynadığı bir kimyasal illüzyonla mı karşı karşıyayız?

K2-18b, 2015 yılında keşfedildi ve ilk başta sıradan bir “süper-Dünya” olarak tanımlandı: Dünya’dan 2,6 kat daha büyük, 8,6 kat daha ağır. Ancak yörüngesinde döndüğü yıldız — bir kırmızı cüce — Güneş’ten çok daha soğuk olduğundan, gezegenin yüzeyi yaşam için elverişli olabilecek bir sıcaklığa sahip olabilir.

Bu gezegen, yaşanabilir bölge içerisinde yer alıyor: Yani yüzeyinde sıvı su bulunma ihtimali var. Ancak yüzeyinin altında kalın bir hidrojen-helyum atmosferi olması, klasik "Dünya benzeri" bir gezegen imajını sorgulatıyor. İşte bu atmosferin içeriği, JWST sayesinde ortaya çıkmaya başladı.

Dimetil Sülfür (DMS): Sadece Canlılar mı Üretir?

JWST'nin tayfölçer cihazları, K2-18b’nin atmosferinde çeşitli moleküllerin soğurma izlerini saptadı. Bunlar arasında metan (CH₄), karbondioksit (CO₂) ve en ilginç olarak dimetil sülfür (DMS) yer alıyor. Dünya’daki koşullarda DMS’nin bilinen tek kaynağı canlı organizmalardır — özellikle okyanus planktonları.

 Cambridge Üniversitesi Astrofizik Bölümünden Prof. Nikku Madhusudhan, “DMS Dünya’da biyolojik üretim dışında bilinmiyor. K2-18b’de bu molekülün izine rastlamak, biyolojiye işaret eden ciddi bir ipucu olabilir. Bu, uzaylı yaşamın doğrudan kanıtı değil. Ama en ciddi biyolojik sinyal.

James Webb, K2-18b yıldızının önünden geçerken gezegenin atmosferinden süzülen ışığı analiz etti. Bu ışık, gezegenin atmosferinde hangi moleküllerin bulunduğunu ortaya çıkarabilecek soğurma izlerini taşıyordu.

K2-18b atmosferinin analizinde hangi kimyasallar ortaya çıktı?

Şu ana kadar yapılan analizlerde:

  • Metan oranı: %3
  • Karbondioksit oranı: %1
  • DMS: <0.1 ppm düzeyinde

Bu oranlar, gezegenin “hidrojen zengin” bir atmosfere sahip olduğunu ve içinde karmaşık kimyasal süreçler yürütülebileceğini gösteriyor.

Yaşam mı, Jeolojik Süreç mi? 3 Farklı Senaryo Üzerinden Olasılıklar

Bilim insanları üç senaryo üzerinde duruyor:

  • Biyolojik Yaşam: DMS'nin kaynağı, okyanus benzeri bir yüzeyde yaşayan mikroorganizmalardır.
  • Jeolojik Aktivite: DMS benzeri moleküller yüksek sıcaklıklarda bazı minerallerle reaksiyona girebilir (ama Dünya’da gözlemlenmemiş bir süreç).
  • Sinyal Gürültüsü: Henüz yanlış pozitif bir sinyal olabilir, daha fazla gözleme ihtiyaç var.

NASA Uzanları Konu Hakkında Ne Diyor?

NASA’dan Dr. Sarah Seager (yaşanabilirlik uzmanı) konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi: "K2-18b’de gözlemlediğimiz moleküler bileşenler, Dünya’daki yaşamla örtüşüyor. Ama dikkatli olmalıyız. Yeni gözlemler olmadan 'yaşam bulundu' demek bilimsellikten uzak olur.”

NASA, önümüzdeki iki yıl boyunca bu gezegeni düzenli aralıklarla gözlemlemeyi planlıyor. 2026’da JWST’nin yanı sıra Ariel Teleskobu (ESA) da devreye girecek.

Hycean Gezegen Teorisi Nedir?

Bilim insanları K2-18b'yi "Hycean" sınıfına dahil etmeye başladı. Bu, hem hidrojen atmosferine hem de okyanus benzeri su kütlesine sahip gezegenler için önerilen yeni bir sınıflandırma.

Hycean gezegenler yaşam için ideal koşulları sağlayabilir çünkü:

  • Kalın atmosfer, radyasyonu engeller.
  • Sıvı su bulunabilir.
  • Enerji transferi çok verimlidir.

Eğer K2-18b gerçekten bir Hycean ise, bu sadece ilk örnek olabilir. JWST şu anda en az 12 benzer gezegeni gözlem altında tutuyor.

Bu keşif, “tek gezegen, tek yaşam” anlayışını sorgulatan güçlü bir adımdır. Eğer K2-18b'de yaşam varsa, bu Güneş Sistemi’nin evrensel bir istisna olmadığını gösterir. Yaşam, kozmik ölçekte daha yaygın olabilir.

Keşfin ardından Reddit’te bir tartışma başlığı 1 milyon görüntülenmeye ulaştı: 

“If there’s plankton 124 light years away… are they also watching us?” yani "124 ışık yılı uzakta planktonlar varsa... onlar da bizi izliyor mu?"

Bilimkurgu yazarları ise şimdiden K2-18b’ye dair yeni senaryolar için kolları sıvadı. İlk adım da Netflix'den geldi. Netflix’in 2026 takviminde K2-18b gezegenin adını taşıyan bir mini belgesel serisi de yer alıyor.

Zülfikar Emin - Mistikalem.com

Yorumlar