Birleşmiş Milletler (BM) tarafından oluşturulan bir soruşturma komisyonunun hazırladığı raporda, ülkede insanlığa karşı suç işlendiği belirtildi.
Komisyon Başkanı Fatsah Ouguergouz, raporun tanıtıldığı basın toplantısında, "ülkedeki ihlallerin büyüklüğü ve vahşiliği karşısında dehşete kapıldıklarını" söyledi.
Cezayirli Ouguergouz, "Burundili yetkililerin, yargının bağımsızlığını sağlama çabalarının ve dokunulmazlığa karşı mücadelesinin yeterli olmadığını fark ettik. Dolayısıyla bu suçların faillerinin cezasız kalması ihtimali çok yüksek." ifadesini kullandı.
Burundi'de ihlallerin halen sürdüğüne dair güvenilir ve tutarlı bilgiler aldıklarının altını çizen Ouguergouz, "Bu ihlallerin bazıları daha gizli ancak aynı derecede acımasızca işleniyor". dedi.
Soruşturma komisyonu, rapor kapsamında aralarında, yurt dışında mülteci olarak yaşayan Burundililer ile canları pahasına ülkelerinde yaşamaya devam edenlerin de olduğu 500 tanıkla mülakat yaptı.
Kurbanların, ailelerin ve tanıkların ifadelerine yer verilen raporda, "ülkede Nisan 2015'ten bu yana öldürme, işkence, cinsel şiddet, aşağılayıcı muamele, kaybolma ve keyfi tutuklama olaylarının görüldüğü" kaydedildi.
Raporda, şiddetin sorumluları arasında, Burundi Ulusal İstihbarat Servisi ile emniyette görevli üst düzey yetkililer, askeri görevliler ve iktidar partisinin gençlik kolları üyelerinin bulunduğu belirtildi.
Raporda ayrıca, Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza liderliğindeki hükümetin soruşturma komisyonuyla iş birliği yapmayı reddettiği ve komisyon üyelerinin ülkeye girişine izin vermediği vurgulandı.
Soruşturma komisyonu, Burundili yetkililere, devlet eliyle ve iktidardaki parti üyelerince işlenen insan hakları ihlallerini derhal durdurma çağrısı yaptı.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin de Burundi'de işlenen suçlara karşı en kısa sürede soruşturma açmasını isteyen komisyon üyeleri, Afrika Birliğinden bu ülkedeki krize kalıcı bir çözüm bulunmasına yardımcı olmasını talep etti.
Basın toplantısında konuşan, komisyon üyelerinden İngiliz Françoise Hampson, Burundi'de yaygın bir korku iklimi bulunduğunu, yurt dışında olan kurbanların bile tehdit edildiğini dile getirdi.
Bir diğer komisyon üyesi Reine Alapini Gansou da Burundi hükümetinin iş birliği eksikliğinin, silahlı muhalif gruplar tarafından işlenen insan hakları ihlallerini belgelemelerini zorlaştırdığını belirtti.
Beninli Gansou, BM İnsan Hakları Konseyi üyesi Burundi'nin konseyin kurduğu mekanizmalarla iş birliği yapma yükümlülüğü olduğuna işaret etti.
Burundi'de 10 yıldır iktidarda bulunan Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın, hükümetle silahlı gruplar arasında Ağustos 2000'de imzalanan Aruşa Anlaşması'nda yer alan "Devlet Başkanı'nın yalnızca iki kez seçilebileceğine" ilişkin maddeye rağmen, Nisan 2015'te üçüncü kez devlet başkanlığı için adaylığını açıklamasının ardından ülkede siyasi kriz ve şiddet olayları başlamıştı.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre, ülkede son 1,5 yıldaki şiddet olaylarında binden fazla kişi yaşamını yitirdi, yaklaşık 420 bin kişi güvenli bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
Uluslararası Af Örgütü Ocak 2016'da Burundi'nin batısındaki Buringa'da 9 toplu mezarın bulunduğuna ilişkin uydu fotoğrafları yayınlamıştı.
Yorumlar