Halide Edip Adıvar'ın romanını konu edinen 100 Yıl Sonra Ateşten Gömlek Paneli, Asım Öz’ün moderatörlüğünde Medeniyet Üniversitesinden Prof. Dr. Özlem Fedai, Boğaziçi Üniversitesinden Doç. Dr. Erol Köroğlu ve Namık Kemal Üniversitesinden Doç. Dr. Elif Kıran’ın sunumlarıyla gerçekleşti.
Halide Onbaşı unvanıyla savaşa katıldı
Panel, Asım Öz’ün kısa açılış konuşmasıyla başladı. Açılışın ardından Prof. Dr. Özlem Fedai, “Millî Kimlik İnşasında Kadının Rolü ve Ateşten Gömlek’in Anlattıkları” başlıklı konuşmasıyla panelin ilk sunumunu gerçekleştirdi. Fedai konuşmasında, “Millî Mücadele Dönemi’ni anlatan diğer yazarlardan farklı bir biçimde Ateşten Gömlek romanını anlatıyor Halide Edib. Bir kere sıcağı sıcağına anlatıyor Ateşten Gömlek’te gördüklerini, gözlemlediklerini. Tanıklık ettiği için. Yani üzerinden zaman geçerek yazılmadığı için her şeyden önce bir devir romanı, bir çağ romanı bu roman. Yani işte gerek Yakup Kadri’ye gerek Kemal Tahir’in romanlarına, işte Yorgun Savaşçı’ya gerek Esir Şehrin İnsanları’na gerekse Hasan İzzettin Dinamo’nun Kutsal İsyan gibi romanlarına Kurtuluş Savaşı üzerinden yıllar geçtikten sonra yansıyor. Halide Edib ise Ankara’ya gelen ve Millî Mücadele içerisinde Halide Onbaşı unvanıyla, sıfatıyla yer alan hem bir aydın yazar hem de savaşta bilfiil rol almış kişi olarak ne yapıyor, gördüklerini, tanıklık ettiklerini anlatıyor.” sözleriyle romanın diğer Millî Mücadele romanlarından ayrılan yönlerini vurguladı.
Halide Edip Adıvar bir dahiydi
Prof. Dr. Özlem Fedai’den sonra Doç. Dr. Erol Köroğlu “Ateşten Gömlek, Kurtuluş Savaşı Anlatıları Türü ve Yeniden Yazım: Kurucu Metin Türü Nasıl Belirledi ve Neden Görmezden Gelindi?” başlıklı sunumuyla panelde yerini aldı. Köroğlu, Halide Edib hakkındaki düşüncelerini şu sözlerle aktardı: “Ben, bir edebiyatçı olarak, Halide Edib’e baktığım zaman bir edebî dahi görüyorum. Yani gerçekten dünya çapında, sadece Türkçe açısından değil dünya çapında roman yazmayı çok iyi bilen ve son derece yaratıcı ürünler ortaya koyan biri. Ve bunu çok büyük teknik şeyler yapmadan, her romanda kendi içinde müthiş bir anlatı evreni oluşturarak yapabiliyor. Ve ilk romanlarından itibaren böyle.”
FİLMLERİN KAYITLARI MAALESEF YOK
Panelde son olarak sözü Doç. Dr. Elif Kıran aldı. Kıran, “Tefrikadan Sahneye: Sinema Serüveninde Ateşten Gömlek” başlıklı sunumunda Ateşten Gömlek’in beyaz perdedeki macerasını dinleyenlere anlattı. “Halide Edib Adıvar’ın Ateşten Gömlek’inin sahneye yansımalarıyla alakalı 1923 ve 1950’de çekilmiş iki tane sinema filmi var. Bunun dışında 1987 yılında TRT’nin yaptığı dört bölümden oluşan bir dizi var. Bir radyo tiyatrosu var. Ve bunun haricinde muhtelif yerlerde tiyatro oyunu şeklinde sahnelenmiş olması durumu var. Elimizde ama 1923 ve 1950 filmlerinin kayıtları maalesef yok.” sözleriyle Ateşten Gömlek romanının sahne macerasını özetleyen Kıran’ın konuşması sonrası panelin sunum bölümü son bulmuş oldu.
Panel, konuşmacıların konuşmalarına son eklemeleri yaptığı ikinci bölümün ardından izleyicilerden gelen soruların cevaplanmasıyla son buldu.
Yorumlar