Bu yıl eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ömer Arısoy başkanlığında, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Salim Tokaç, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, Prof. Dr. İskender Pala, Prof. Dr. Erol Parlak ve Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün’den oluşan jüri tarafından belirlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri bugün Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törenle verildi.
2018 Yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel ödüllerinin bu yılki sahipleri Emin Ongan Üsküdar Mûsikî Cemiyeti ile Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) Ara Güler Müzesi oldu.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri töreninde, Amir Ateş, sözleri Hazreti Muhammed için yazılan bestesi kendine ait "Bir Kızıl Goncaya Benzer" adlı şarkı ile ilahi seslendirdi.
Programda ayrıca ödüle layık görülen kurumları tanıtan film gösterimi yapıldı.
Daha sonra Yapılan konuşmaların ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ödülleri sahiplerine elleriyle takdim etti.
Emin Ongan Üsküdar Mûsikî Cemiyeti'nin ödülü, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından cemiyet başkanı Amir Ateş'e verdi.
Ödül almaya hak kazanan “Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi (AGAVAM) Ara Güler Müzesi”nin ödülü yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk'e verildi.
Ferit Şahenk: Keşke bu ödülü de Ara Güler ile beraber alma şansımız olsaydı
Fotoğrafçılığın çok ötesinde bir sanatçı olan Ara Güler’le dünyada benzeri olmayan bir işbirliğini hayata geçirmiş olmaktan ve bu sebeple de bu ödüle layık görülmekten onur duyduklarını belirten Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit F. Şahenk konuyla ilgili şunları söyledi: “Doğuş’tan iyi bir gelecek” çatısı altında topladığımız kültür-sanat faaliyetlerimizi çok önemsiyoruz. Son 10 yılda bu alanlara 400 milyon dolara yakın yatırım yaptık. Destek verdiğimiz alanlarda uzun süreli var olmaya çalışıyoruz. Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ile Ara Güler Müzesi de hem memleketimiz için taşıdığı anlam, hem kültürel ağırlığı, hem de gençlere ilham vermesi açısından bizim en değer verdiğimiz projelerin başında geliyor”.
Bir sanatçıya doğru zamanda hak ettiği değeri vermenin paha biçilemez olduğunu ifade eden Şahenk: “Merhum Ara Güler’le dünyada çok da benzeri olmayan bir işbirliğine imza attık. Türkiye’de uluslararası niteliğe sahip ilk fotoğraf müzesi olma özelliğini de taşıyan bu iki önemli merkezi, geçtiğimiz yıl Ara Güler’in doğum günü de olan 16 Ağustos’ta sanatseverlerle buluşturduk. Bu zengin arşivi Sayın Ara Güler vefat etmeden kendisinin desteği ile hayata geçirmiş olmak da bizim için büyük bir mutluluk kaynağı oldu. Keşke bu ödülü de onunla beraber alma şansımız olsaydı. Şimdi bu arşivi en sağlıklı şartlarda korumaya, en doğru yöntemlerle paylaşmaya ve topluma en faydalı şekilde kullanıma açmaya odaklanacağız.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ödülleri isabetli buldum
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri töreninde konuşan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerine Kültür ve Turizm Bakanlığının 2018 yılı Özel Ödüleri'ni adlarına kurulmuş kurumlara takdim edeceği Türk musikisinin abide ismi Emin Ongan ile fotoğraf sanatının abide ismi Ara Güler'i saygıyla yad ederek başladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü'nün, kültür sanatının kadim birikimini gelecek kuşaklara aktaracak kurumlar olarak gördüğü Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti ile Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi Ara Güler Müzesi'ne verilmesini isabetli bulduğunu belirten Erdoğan, "Üsküdar Musiki Cemiyeti eskiden beri sanatımızın en ince, en naif, en seçkin eserlerinin üstadlar tarafından icra edildiği ve yeni nesillere aktarıldığı kurum olarak hafızamızda yer edinmiştir" diye konuştu.
Yahya Kemal'in "Çok insan anlayamaz eski musikimizden ve ondan anlayamayan, bir şey anlamaz bizden." sözlerini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet, eski musikimiz öğrenmek, anlamak ve icra etmek için emek isteyen, öyle olduğu için de nadide bir mücevher gibi korumamız gereken değerlerimiz arasında yer alıyor." ifadelerini kullandı.
Tek parti döneminde ecdadın pek çok mirası gibi Türk müziğinin de köhnemiş bir zihniyetin ürünü olarak yaftalanarak yok edilmeye çalışıldığına işaret eden Erdoğan, "Rahmetli Menderes, diğer pek çok alanda olduğu gibi müziğimiz üzerindeki yasakları da kaldırarak milletin adamı olduğunu göstermiştir." diye konuştu.
Erdoğan, ödül verecekleri sanat kurumunun isminin başına cemiyetin çalışmalarına yarım asırlık ömrü adayan Emin Ongan'ın eklenmesini de bir vefa örneği olarak gördüğünü vurguladı.
Ara Güler'in özellikle son yıllarda sıkça görüşme imkanı bulduğu gerçek bir beyefendi olduğunu anlatan Erdoğan, "Kendisi hayatını fotoğraf makinası vizörünün arkasında geçirmiş, bununla birlikte ülkesini, milletini ve dünyayı çok daha geniş bir bakış açısıyla değerlendirmiş bir sanat insanımızdır." ifadesini kullandı.
- "Ara Güler'i 'sanatçı' olarak sıfatlandırmaktan onur duyuyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ara Güler'in hayattayken kendisinin "sanatçı" olarak sıfatlandırılmasına itiraz ettiğini, sadece foto muhabiri olduğunu söylediğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Ama bizler onun fotoğraflarıyla ortaya koyduğu ürünlerin gerisindeki ruhu görüp anlayabilen kişiler olarak kendisini 'sanatçı' olarak sıfatlandırmaktan onur duyuyoruz. Geride bıraktığı arşivi ve müzesi vefatından sonra da Ara Güler'in sanatını yaşatacak ve inşallah gelecek nesillere aktaracaktır. Bundan dolayı da Doğuş Grubu'na teşekkür ediyorum, böyle bir mirasa sahip çıktıkları için."
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile jüriye, kültür sanat kurumlarına, samimi bir destek olarak gördüğü bu tercihleri için teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu vesileyle 1979 yılından bugüne kadar ödüllerin tevdi edildiği tüm kültür sanat insanlarımızı, kurumlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum. Ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Bilgileriyle birikimleriyle kabiliyetleriyle gayretleriyle ülkemize değer katan, uluslarası alanda bayrağımızı temsil eden kültür sanat insanlarımızın her birini tekrar saygıyla yad ediyorum."
- "Bir milletin estetik zevki yoksa"
Bir milletin eğer estetik zevki yoksa o ülkedeki diğer çalışmaların arzu edilen neticelere ulaşmayacağına işaret eden Erdoğan, bir toplumda sanat ve edebiyat felç olmuşsa o toplumda ortak değerlerin üretilmesi ve yaşatılmasının zor olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bir ülkenin gelişmiş bir mimari anlayışı yoksa o ülkedeki üst yapının özgün bir ruh ve kimlik yansıtması beklenemez. Buna karşılık insanlarının manevi doyumunu ihmal etmiş sadece maddi varlıklarla hüküm süren toplumların da tarihte kalıcı izler bırakamadığını açık ve net görürüz.
Tarihteki kadim medeniyetlerin ve büyük devletlerin ortak özellikleri kültür ve sanat alanında önemli değerler üretmiş olmalarıdır. Milletin veya milletlerin medeniyetlerinin maddi ve manevi birikimini gelecek kuşaklara aktarma yolu kültür ve sanat değerleriyle mimari eserleridir.
Kültür ve sanata önem veren devletler, sadece dönemlerinde itibar kazanmakla kalmadı, tarihin sayfalarında kadim bir medeniyet olarak kaydedilme şerefine de nail oldu. İnsanlar ve devletler gelip geçmiştir ama bu değerler günümüze ulaşmıştır. İnşallah gelecek kuşaklara da aynı şekilde miras kalacaktır."
- "Ecdada layık, evlada örnek"
"Selçuklu ve Osmanlı başta olmak üzere, coğrafyamızda kurulan devletlerin bugüne ulaşan izleri medeniyetimizin ve kültürümüzün bu topraklara vurulmuş birer mühürleri gibidir." diyen Erdoğan, kendilerine düşen görevin devralınan büyük medeniyet hazinesine yakışır şekilde davranmak, kültür, sanat ve mimari alanda altına imza atılacak yeni eserlerle ecdada layık, evlada örnek teşkil etmek olduğunu kaydetti.
Millet olarak ortak değerler ve hedefler etrafında kenetlenmenin yolunun tüm bu alanlardaki tarihsel birikimin üzerine yenilerini eklemek olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
"Nasıl adlandırılmış olursa olsun hangi akıma mensup bulunursa bulunsun coğrafyamızın birikimini değere dönüştüren, insanı merkeze alan, milletimizin hayat tecrübesini, çevresine bakışını abideleştiren sanat eserleri, yer yüzündeki varlığımızı daha da anlamlandırmıştır."
Millet hayatının en sahih, en sağlam kayıtlarını tutanın arşivler değil, kültür, edebiyat, sanat adamları ve onların ürünleri olduğunu belirten Erdoğan, "Bizim sanatımızda, mimari eserimiz sadece mimari eser değil, taştan, ahşaptan daha fazlasıdır. Bizim sanatımızda, musiki eseri sadece sözden, notadan ibaret değil, besteden güfteden ibaret değil, sesten ibaret değil, bundan daha fazlasıdır." ifadesini kullandı.
"(Şiir geldi kelimeye dayandı) diyor ya bir şairimiz, bizim sanatımız da şiir sadece kelimelerden, ahenkten ibaret değildir. Bundan daha fazlasıdır." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hangi sanat dalında olursa olsun, devletimize düşen nitelikli üretimi desteklemek, bu üretimin küresel ölçekte paylaşımını sağlamaktır. Çoğumuzun popüler kültür ürünü diye burun kıvırdığı üretimlerin, bunu üreten milletler adına dünyada nasıl bir nüfus oluşturduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz. Milletler için bazen diplomasiyle, askeri güçle, ekonomik güçle kazanılamayacak başarılar, bir müzik eseri, bir edebiyat eseri, bir sinema eseri ile kazanılmaktadır. İletişimin hızının baş döndürdüğü günümüzde kültür ve sanatın etkileme ve dönüştürme gücü geçmiş zamanlarla kıyaslanmayacak kadar önemli hale gelmiştir."
Erdoğan, bu topraklardaki birlik, beraberlik ve muhabbetin gerisinde kültür ve sanat alanındaki eşsiz zenginliğin ve hazinelerin bulunduğunu, mal varlığını korumak ve geleceğe taşımak için kültür ve sanatın gücüne, etkisine, kapsayıcılığına ihtiyacın olduğunu anlatan Erdoğan, "Gençlik yıllarında kültür ve sanat faaliyetleri çok önemli yer tutmuş olan birisi olarak sorumluluk üstlendiğimiz her yerde bu konuya ehemmiyet verdik." dedi.
- "Kültür sanata hep özel önem verdik"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, şehrin diğer meselelerine çözüm üretmenin yanı sıra kültür ve sanat alanında da çok büyük işlere, eserlere, çalışmalara imza attıklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Hükümetlerimiz döneminde de kültür sanat alanına hep özel önem verdik. Bu yöndeki projeleri özellikle himaye ettik. Kültür ve sanat insanlarımızla sürekli istişare halinde olmaya, onların birikimlerinden istifade etmeye ihtimam gösterdik. AK Partili belediyeleri de bu doğrultuda teşvik ederek medeniyet değerlerimize sahip çıkılmasını sağlamaya çalıştık. Buna rağmen hep söylediğim gibi geçtiğimiz 16 yıla baktığımda kültür sanat alanında yeteri kadar mesafe katedememiş olmamızdan dolayı hep hayıflanırım, iç geçiririm. Kültür sanat meselesini ülkemiz ve milletimiz bakımından en az terörle mücadele, en az dış politika, en az temel hizmet alanları kadar önemli bir beka meselesi olarak görüyorum. İnşallah yeni dönemde bu eksiğimizi giderecek, ülkemizde kültürü, sanatı, mimariyi, şehirciliği hak ettiği seviyeye getireceğiz. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığımıza çok büyük görevler düşüyor."
Turizm alanında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un müktesebatı nedeniyle içlerinin büyük ölçüde rahat olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kültür sanat konularında da Sayın Bakanımızın ekibiyle birlikte ülkemize tarihi bir hamle yaptıracağına inanıyorum. Cumhurbaşkanı olarak attığınız her adımda yanınızda olduğumu bilmenizi isterim. Cumhurbaşkanlığımız bünyesinde kurduğumuz Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu, bu alandaki politikaların inşasına katkı verecek, yapılan çalışmaları da takip edecek." diye konuştu.
- "Attığınız her adımda yanınızdayım"
2018 yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı özel ödüllerine layık görülen Emin Ongan Üsküdar Musiki Cemiyeti ile Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi Ara Güler Müzesi temsilcilerini tebrik eden Erdoğan, kendi alanlarında Türkiye'nin kültür sanat hayatına önemli katkılar sağlamaya devam edeceklerine inandığı bu kurumların faaliyetlerine destek olan herkese teşekkürlerini iletti.
Erdoğan, Türkiye'nin tüm kültür sanat insanlarına hassaten sevgilerini ve şükranlarını sundu.
Bakan Ersoy: Bu tören sanatçılara duyulan vefanın bir ifadesidir
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sanatın olmadığı yerde hayatın olmayacağını vurgulayarak, "Bir milleti anlamak için kültürüne, kültürünü görmek için sanatına bakmak gerekir." dedi.
Bakan Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri töreninde konuştu.
"Samimi münasebetleri ve derin muhabbetleri ile her vesilede sanatçılarımızın yanında bulunan, ödül törenimizde bizleri ev sahipliğiyle onurlandıran, Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum." diyerek sözlerine başlayan Ersoy, kültürün, bir milletin tarihi boyunca sahip olduğu, ürettiği ve gelecek nesillere aktardığı soyut ve somut tüm varlığını kapsayan, muazzam bir olgu olduğunu anımsattı.
Mızrabından kalemine bu hafızanın katipleri olup, değerleri canlı tutan sanatçılara saygılarını sunan Ersoy, sonsuzluğa uğurlanan ustalara Allah’tan rahmet diledi.
Ersoy, ödül töreninin sanatçılara duyulan vefanın ve minnetin bir ifadesi olduğuna işaret ederek, "İnanıyorum ki gelecek nesillerimiz de sizlerden el alarak yetişen genç sanatçılarımızla zenginleşecek ve güçlenecektir." diye konuştu.
Bakan Ersoy, 1979'dan beri kültür ve sanatın her dalında, faaliyetleri ve başarıları nedeniyle sanatçılara ödüller takdim edildiğini belirterek, sanatı ve sanatçıyı himaye eden, gelişmesine ve gelecek kuşaklara aktarılmasına vesile olan kurumları da taltif ettiklerini bildirdi.
"Ara Güler'i saygıyla yad ediyorum"
Bu yılki ödüllere de bu anlamda çok kıymetli çalışmalar gerçekleştirmiş ve gerçekleştirmeye devam eden, iki kurumun uygun görüldüğünü ifade eden Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"17 Ekim 2018’de büyük bir ustaya veda ettik. Ara Güler, anı karelere nakşettiği muazzam bir arşivi, o arşivde dile gelen, fotoğraf sanatının zaman ve mekan içindeki yol hikayesini bizlere miras bırakarak aramızdan ayrıldı. Ne mutlu ki henüz o hayattayken başlayan bir çalışmayla bu miras bugün güven altında.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri'nin ilkini, Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi ile Ara Güler Müzesi'ne takdim etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Ara Güler'i bir kez daha saygıyla yad ederken, Türkiye'nin uluslararası standartlara sahip ilk fotoğraf sanatçısı müzesi olma özelliğini taşıyan bu eserde, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."
İkinci ödüle Türk musikisi alanında faaliyet gösteren, köklü bir kurumun layık görüldüğünü belirten Ersoy, Emin Ongan Musiki Cemiyetinin Türk musikisine hizmette 100 yılı geride bıraktığını vurguladı.
Ersoy, cemiyetin yetiştirdiği nice değerle, hem Türk müziğine hem sanat hayatına etkisinin tartışılmaz olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Hocaların hocası olarak bildiğimiz Emin Ongan'ı, kendi adlarıyla bütünleştirerek ölümsüzleştiren, Üsküdar Musiki Cemiyetinin Türk müziğine katkıları tüm takdirlerin de ötesindedir. Bu duygularla yönetim kurulu üyelerine, öğretmenlerine ve sanatçılarına teşekkürü bir borç biliyor ve kendilerine bu ödülü takdim etmekten duyduğum mutluluğu, ifade etmek istiyorum."
"Düşüncem o ki sanat olmayan yerde hayat olmaz. Bir milleti anlamak için kültürüne, kültürünü görmek için sanatına bakmak gerekir." değerlendirmesinde bulunan Ersoy, milletin binlerce yıllık tarihiyle var ettiği eşsiz kültürünü ölümsüzleştiren, günümüze taşıyan ve nice yeni zenginlikler ekleyerek geleceğe miras bırakan, tüm sanatçılara ve kurumlara şükranlarını sundu.
Yorumlar