Modern fiziğin temellerini atan, hareket ve yerçekimi yasasını formüle eden İngiliz fizikçi Isaac Newton’un ölümünden sadece 200 yıl sonra, simya ve teolojinin belirsiz dallarına olan gizli takıntısı ortaya çıktı. Newton’un İncil’de gizlenmiş kodları çözme ve kıyametin zamanlamasını belirleme girişimlerini gösteren yayınlanmamış notlar İngiltere'deki Sotheby’s müzayede evi tarafından satışa çıkarıldı. Newton'un evrenin derin sırlarının anahtarı olduğuna inandığı Mısır piramitleri hakkında yazdığı üç sayfalık karalamaların yüzbinlerce sterlin getirmesi bekleniyor.
İngiliz fizikçi, matematikçi, mucit ve filozof Isaac Newton yer çekimi ve kuvvet yasasını keşfederek modern bilimin temelini attı. Ancak, tarihin en önemli bilim insanlarından birinin ölümünden sadece 200 yıl sonra ortaya çıkan simya ve teolojinin belirsiz dallarına olan gizli saplantıları şaşkınlık yarattı.
Newton’un İncil’de gizlenmiş kodların kilidini açma ve kıyametin zamanlamasını belirleme girişimlerini gösteren yayınlanmamış notlar İngiltere’nin başkenti Londra’da yer alan Sotheby’s Müzayede evi tarafından satışa çıkarıldı. Newton'un özelllikle Mısır Piramitleri’nin güizemini çözerek kıyametin tarihini hesaplamaya çalıştığı 3 sayfalık notların Salı günü çevrimiçi açık artırma sona erdiğinde yüz binlerce sterline satılacağı öngörülüyor.
Bununla birlikte Newton'un notlarının bir mumun masaya düşmesi sonucunda kısmen yanmış olduğu belirtildi.
Sotheby’nin el yazması uzmanı Gabriel Heaton, Guardian Observer’a yaptığı açıklamada, “Bunlar gerçekten büyüleyici belgeler çünkü içlerinde Newton'un piramitlerin sırlarını çözmeye çalıştığını görebilirsiniz. Newton binlerce yıldır insanları büyüleyen klasik antik çağı ve rasyonel düşünceninin ortaya çıktığı 17. yüzyılın anlayışını bir araya getiren bu karalamalar, sizi dikkat çekici bir hızla Newton'un araştırdığı derin sorunların kalbine götürüyor” ifadlerini kullandı.
PİRAMİTLERDE KULLANILAN ÖLÇÜ BİRİMİNİN KIYAMETİN TARİHİNİ HESAPLAMASINA YARDIM EDECEĞİNİ DÜŞÜNDÜ
Öte yandan Newton, 1680'lerde, İngiltere’nin günümüzde etkinliği süren en önemli bilimsel kuruluşu Royal Society'den (Kraliyet Cemiyeti) rakibi Robert Hooke tarafından çalışmalarına yönelik eleştirilerin ardından, Lincolnshire'daki Woolsthorpe Malikanesi'nde kendi kendine empoze ettiği bilimsel bir sürgün döneminde piramitleri inceledi. Piramitleri inşa edenlerin kullandığı ölçü birimini ortaya çıkarmaya çalışan ünlü fizikçi ve eski Mısırlıların Dünya'yı ölçebildiklerini ve Büyük Piramidin kübitini açarak Dünya'nın çevresini ölçebileceğini düşünüyordu.
Bununla birlikte Newton, bunun kendisini başka eski ölçütlere götüreceğini ve inanışa göre, kıyametin etkilemeyeceği Süleyman Mabedi'nin mimarisini ve boyutlarını ortaya çıkarmasına ve İncil'in gizli anlamlarını yorumlamasına izin vereceğini umuyordu.
17. YÜZYILDA POZİTİF BİLİMLER VE TEOLOJİ ARASINDA BELİRGİN BİR AYRIM YOKTU
Heaton, "Yerçekimi teorisine kanıt bulmaya çalışıyordu, ancak ek olarak eski Mısırlıların o zamandan beri kaybolan simyanın sırlarını sakladıkları düşünülüyordu. Bugün, bunlar farklı çalışma alanları gibi görünüyor, ancak 17. yüzyılda Newton'a öyle görünmüyorlardı” dedi.
Newton, simyaya ve onun heterodoks dini inançlarına olan saplantısını Trinity doktrininin( Hristyanlıkta Tanrı, Baba ve Oğul inanışından oluşan üçleme) reddederek kendisine sakladı. Bunun nedeni, inancının bilimsel çalışmasının itibarını zedeleyebileceğinden veya tam tersi olabileceğinden korkması değil, alışılmışın dışında görüşlerinin kariyerine mal olacağı içindi.
KEYNES TARAFINDAN SATIN ALINDI
İtibarı matematiksel ve bilimsel keşiflerine dayanmasına rağmen, Newton için bunlar simya ve teoloji alanındaki “daha büyük” çalışmaların gölgesinde kalıyordu. Bu konularla ilgili ortaya çıkan bir döküman 1936'da ekonomist John Maynard Keynes tarafından satın alındı.
Heaton konuya ilişkin olarak, “Newton, bilimsel çalışmasının dini inancı zayıflatabileceğine inanmazdı. Hıristiyanlığı çürütmeye çalışmıyordu . Bu nedenle İncil’de bahsedilen kıyametinin muhtemel zaman dilimini belirlemeye çalışmak için uzun zaman harcadı. Piramitlerle bu kadar ilgilenmesinin nedeni budur" açıklamasını yaptı.
BİLİM DÜNYASININ SÜPERSTARI
Öte yandan, Newton'un 1687'de yayınlanan Philosophiae Naturalis Principia Mathematica'sı, onun bilimsel bir süperstar olarak statüsünü pekiştirdi. Onlarca yıllık çalışma ve düşüncenin doruk noktası olan magnum opus, evren hakkında yeni bir anlayış sağlayarak, kalkülüs ve yerçekimi teorilerini ve hareket yasalarını temellendirdi.
"KENDİNİ DÜNYAYI KURTARMAYA GELEN MESİH OLARAK GÖRDÜ"
Birkaç yıl sonra Newton ciddi bir çöküş yaşadı, ancak milletvekili seçilmek için kendini toparladı ve darphane yöneticisiıolarak atandı. Ayrıca Royal Society’nin başkanı oldu. 1727'deki ölümünden sonra, bir devlet cenazesi düzenlendi ve Westminster Abbey'de tam onurla gömüldü.
Heaton, "İnişli çıkışlı biriydi, her zaman kan davasına hazırdı. Diğerleri onu gizli, nevrotik, kin dolu, kinci, acımasız, kibirli, takıntılı ve paranoyak olarak tanımladı” dedi. Cambridge Üniversitesi'nden bilim tarihçisi Profesör Patricia Fara'ya göre, Newton, kendini dünyayı kurtarmaya gelen yeni mesih olarak düşünmekten hoşlanıyordu.
ntv.com.tr
Yorumlar