lağanüstü acı tadıyla meşhur ve özellikle Şusi'nin ayrılmaz tadı olarak kullanılan Wasabi sosunun tıbbi açıdan bağışıklığı destekleyen güçlü antioksidan özellikler taşıdığı biliniyor, astım, alerji gibi bazı hastalıklara karşı ve vücut direncinin düştüğü zamanlarda destek besin olarak öneriliyordu. Hassas tarihi eserleri korumakta zorlanan müzeleri sevindirecek habere göre Wasabinin bu özelliği papirüs gibi bazı hassas arkeolojik kalıntıları korumak için de kullanılabiliyor.
Bakteri ve mantar tehlikesine karşı antik Mısır papirüslerininin wasabi ile korunabileceği keşfedildi.
Papirüsleri temizlemek ve sterilize etmek için etkili yöntemler arayan Hanadi Saada liderliğindeki Büyük Mısır Müzesi restorasyon ekibi, wasabi bitkisinden elde edilen sosun buharının, papirüs tarzı hassas arkeolojik ve tarihi eserleri korumada etkili olduğunu ortaya çıkardı.
Papirüslerin imal edildiği bitki liflerine ve üzerine işlenen resim ve yazı şekillerinin imal edildiği boya maddelerinin pigmentlerini değiştirmeyen bir hijyenik madde arayışında olan ekip bugüne dek, kimyasal formüller, ultraviyole ışınları ve ısı bazlı fiziksel yöntemler denemişler ama pek başarılı olamamışlardı. Son deneyler wasabi bitkisinin ve ondan üretilen sosun bu soruna çare olabileceğeini gösterdi.
Kırmızı, sarı ve mavi pigmentler barındırıan papirüs örnekleri üzerinde yapılan deneylerde 72 saat süreylle wasabi buharında tutulan papirüslerin herhangi bir zarar görmeden mikrobiyal unsurlardan tamamen kurtulduğu gözlemlendi. Üstelik wasabi soslu buhar tedavisi sonunda papirüslerin gerilme mukavemetinin %26 oranında arttığı da tespit edildi.
Sonuçları Journal of Archaeological Science'ın Mart saysında yayınlanan "A safely green treatment of bio-deteriorated painted archaeological papyri by Wasabi" (Biyoloji hasara karşı boyalı arkeolojik papirüsler için wasabinin güvenli yeşil tedavisi) başlıklı makale ile açıklanan yönteme göre keşfedileny yeni teknik, hahasa arkeolojik eserler ve papirüsleri korumak için daha güvenli ve doğal bir seçenek sunuyor.
Wasabi nedir?
Wasabi, özellikle Japon mutfağında yaygın olarak kullanılan, keskin ve baharatlı bir tat veren bir bitkidir. Wasabi, Brassicaceae familyasına ait bir bitki olan Wasabia japonica'nın kökünden elde edilir.
Akarsuy yanında bulunan wasabi bitkisi daha değerli kabul edilir. Toprakta yetişen türleri de olan wasabinin etken maddesi lactobacillus'tur. Renk koruyucu olduğu keşfedilen bu madde oldukça değerlidir.
Genellikle sushi ve sashimi ile birlikte servis edilen wasabi, dünya çapında popüler bir baharat haline gelmiştir.
Wasabi Sosu Nasıl Yapılır?
Wasabi, Wasabia japonica adlı bitkinin kökünden yapılır. Bu bitki, özellikle Japonya, Kore ve Çin gibi Asya ülkelerinde yetişir. Wasabi kökü hasat edildikten sonra, baharat olarak kullanılmadan önce öğütülür ve işlenir.
Wasabi keskin ve baharatlı tadı sayesinde Asya mutfağının önemli bileşenlerinden biridir. Wasabi yapımı birtakım süreçler gerektirir. İşte wasabi yapımı için izlenecek adımlar:
Wasabi bitkisinin kökleri hasat edilir.
Köklerin dış kabuğu soyulur.
Soyulmuş kökler, ince bir macun kıvamına gelene kadar öğütülür. Bu işlem genellikle özel bir rende ile gerçekleştirilir.
Elde edilen wasabi macunu, bir süre havayla temas ettirilerek wasabi'nin karakteristik keskin ve baharatlı tadının ortaya çıkması sağlanır.
Wasabi, taze olarak kullanılabildiği gibi toz haline getirilerek de daha uzun süreler saklanabilir.
Wasabi son derece faydalı. Doktorlar tarafından doğal bir antibiyotik olarak kabul ediliyor. Wasabi kök kısmından rendelenene kadar acı değildir. Keskin acısı 15 dakikadan sonra kaybolur. Bu yüzden macun kıvamına gelir gelmez bir an önce servise sunulması gerekir.
Wasabi'nin faydaları nelerdir?
Wasabi bitkisinin kanserden koruduğu, astım ve alerji gibi çeşitli hastalık ve rahatsızlıklara iyi geldiği bilinir. Wasabi özellikle su kaynaklarını sever.
Wasabi bitkisi yaşlanmayı geciktirir. Bu bağlamda gençlik iksiri olarak da görüldüğü için, adeta 10 numara 5 yıldızdır! Cildi ölü derilerden arındıran wasabi, bakterileri de etkisiz hale getirir. Beyin felci, baş ağrısı ve beyin kanaması gibi durumlara karşı kan pıhtılaşmasını önler.
arkeolojikhaber.com
Yorumlar