"Psikolojik rahatsızlıkları olan, özellikle de anksiyete ve stres yönetimi konusunda zorlananlar, oruç̧ tutmadan önce bir psikiyatrist veya psikolog ile görüşmeli” diyen Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, Ramazan ayı nedeniyle konu hakkında şu bilgileri aktardı:
Oruç anksiyeteli hastalarda kaygıyı artırabilir
Oruç̧ tutmak sağlıklı bireyler için fiziksel ve ruhsal faydalar sağlar ancak psikolojik rahatsızlıklara sahip kişiler için bazı riskler barındırabilir. Anoreksiya ve bulimiya gibi yeme bozukluklarına sahip hastalar, orucun getirdiği yeme düzeni değişikliklerinden etkilenebilir. Depresyon söz konusuysa; mutluluk hormonları olarak bilinen serotonin, dopamin, oksitosin ve endorfinin miktarı, uzun süreli açlık ve susuzluktan etkileneceği için depresif semptomların daha da kötüleşebileceği bilinmeli. Değişen uyku düzeni ise bipolar bozuklukta manik veya depresif atakları tetikleyerek kendini gösterebilir. Şiddetli anksiyete ve panik atakta hem düşük kan şekeri hem de kafein eksikliği, kaygıyı artırabilir. Son olarak şizofreni ve diğer psikotik yani gerçek dünyayla kurulan bağı zedeleyen hastalıklarda; oruç̧ sırasında stres, halüsinasyon veya paranoya riski artabilir.
Anksiyeteye karşı oruç tutmayı kolaylaştıracak 5 öneri
Kafein sınırlandırılmalı. Ancak kafeinin aniden kesilmesi baş ağrısı ve huzursuzluğu artırabileceği için kademeli olarak azaltılması iyi bir strateji olabilir.
Su içimi artırılmalı. Dehidrasyon, anksiyeteyi kötüleştirebilir. Bu yüzden sahur ve iftar arasında yeterli su içmek çok önemli. Kaygılı, korkulu veya kötü bir deneyim yaşanılan anlarda herkesin aklına gelen ilk şeyin su içmek olduğu anımsanabilir.
Nefes egzersizleri ve meditasyon yapılmalı. Stres artışında doğru tekniklerle nefes almak veya kısa gevşeme egzersizleri yapmak rahatlatıcı olabilir.
Uyku düzenine özen gösterilmeli. Uykusuzluk, anksiyete belirtilerini şiddetlendirebilir. Oruçluyken kaliteli uyku için mümkünse gün içinde kısa şekerlemeler yapmak faydalı olabilir.
Kişi kendini gözlemlemeli. Eğer oruç̧ sırasında kaygı ve huzursuzluk belirtileri artarsa, bir uzmana danışarak yardım alınabilir.
Duygusal açlık belirtileri
Stres, üzüntü veya endişe gibi baş etmesi zor duyguları, yemek yiyerek bastırmaya çalışan yani duygusal açlık yaşayan kişilerin bir yeme düzeni olmaz. Genellikle tatlı, abur cubur veya yüksek kalorili yiyecekler tercih edilir, genelde tam bir tokluğa ulaşılmaz ve bu alışkanlık kolay kolay terk edilemez. Yemeğe devam edilmesiyle de suçluluk, pişmanlık veya utanma gibi hislerle ruh hali daha da kötüye gider. Fiziksel açlık ise vücudun enerji ihtiyacıyla ortaya çıkar ve kişi doyunca yeme isteği kaybolur. Mide guruldaması, halsizlik ve yorgunluk gerçek bir açlığın yaşandığını gösteren kanıtlardır
Kaçılan duygularla yüzleşmek önemli
Yoğun yaşanan açlık isteği duyguları görmezden gelmeyerek daha kontrollü bir hale getirilebilir. Duygular bastırıldıkça yeme atakları oluşmaya devam eder. Kişinin o anlarda ‘Bu istek bana geldi, peki ne hissediyorum şimdi hangi duyguyu yaşıyorum, bu duygumla şu anda zihnimden geçen nedir?’ gibi soruları kendisine sorması, durumun analiz edilmesine yardımcı olur”
Oruç sinirinin nedeni kafein bağımlılığı olabilir
Gün içindeki açlık nedeniyle düşen kan şekeri, beyin fonksiyonlarını etkileyerek sinir, gerginlik veya odaklanma güçlüğü gibi problemlere yol açabilir. Düzenli kafein alan yani çay, kahve tüketen kişiler oruç tutarken baş ağrısı, yorgunluk ve sinir hissedebilir. Oruç tutarken günlük alışkanlıkların değişmesi biyolojik saatimizin de farklılaşmasına neden olabilir. Uyku düzenindeki değişiklikler de gerginliği artırabilir ve oruç tutmanın zorluğuyla ilgili düşünceler huzursuzluğa ve strese zemin hazırlayabilir”
Yorumlar