Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması (Non-alkolik steatohepatit) kısa adı ile NASH karaciğer yağlanmasınıniltihapla birlikte seyretmesi sonucu ortaya çıkıyor.
Türkiye’de 19 milyonun üstünde yağlı karacğier hastası olduğu tahmin ediliyor ki bunlardan 4 milyonu siroz riski de taşıyan NASH hastası. İşin kötüsü hastalık vücutta karaciğere özgü sinyal vermediği için, hastalık sinsi ilerliyor.
İç Hastalıkları Uzmanı ve Fitoterapist Prof. Dr. Murat Hakan Terekeci, NASH hastalığının Covid-19 pandemisi üzerindeki etkilerine dikkat çekti
Karaciğerin yağlandığını nasıl anlarız?
Çoğu hasta herhangi bir şikayetle başvurmaz. Genellikle rutin kontrol sırasında veya laboratuvar sonuçlarıyla ortaya çıkar. Ultrasonografi de tanı koymak için sıkça kullandığımız bir yöntemdir.
Bazı hastalarda;
- Halsizlik
- Çabuk yorulma
- Kaşıntı
- Sarılık
- Karın sağ üst kadranda ağrı ve dolgunluk hissi olabilir
NASH belirtileri nelerdir?
NASH sinsi seyreden bir hastalıktır, yani hastalar genellikle ileri evre siroz oluşana kadar hiçbir belirti vermez. Nadiren halsizlik, iyi hissetmeme, karnın sağ üst kısmında huzursuzluk, dolgunluk veya hafif bir ağrıya yol açabilir. Belirti vermemesi hastalığın önemsenmemesine yol açar, teşhisi zorlaşır. Geçmişte siroz teşhisi koyduğumuz hastaların önemli bir kısmında sirozun nedenini bulamıyorduk. Günümüzde ise bu hastalardaki sirozun nedeninin NASH olduğu anlaşılmıştır.
Diyabet ve kolesterol gibi kronik metabolik hastalığı olanlar, kilolu olanlar, hareketsiz kalanlar, düzenli ya da düzensiz alkol alanlar, çoklu ilaç kullanmak zorunda olan kişilerin tamamı karaciğer yağlanması yönünden risk grubundadır.
NASH'ın tedavisi var mı?
NASH’in kesin tedavisi için henüz piyasada bir ilaç bulunmuyor. En iyi tedavi olarak biz her zaman, doğru beslenme ve fiziksel aktiviteyi öneriyoruz. Aşırı kilolu kişiler için kilo kaybı çok önemli. Ancak kilo kaybı kademeli olmalıdır (haftada en fazla 1,5 kg), çünkü daha hızlı kilo kaybı da yağlanmaya yol açabilir. Kilo kaybı ve fiziksel aktivite ile NASH ile ilişkili durumların (örneğin şişmanlık, tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon, hiperlipidemi, insülin direnci) kontrolü kolaylaşır.
Yağlı karaciğer hastalarında en sık görülen ölümler kalp kaynaklıdır. Bu yüzden kilo verme ve fiziksel aktivite sadece karaciğerin tedavisi için değil, kalp-damar hastalıklarına yakalanma riskini azalttığı için de önemlidir.
Karaciğer yağlanmasına karşı ne gibi önlemler alınabilir?
Karaciğer yağlanmasının önüne geçmek için beslenme ve fiziksel aktivite en önemli silahlarımız. Bunun yanı sıra, fitoterapide öne çıkan bitkisel özütleri de kullanmalıyız. Devedikeni, zerdeçal, enginar, karahindiba gibi bitkilerin içerisindeki aktif özütlerin karaciğer yağlanması üzerinde olumlu sonuçlar verdiğini klinik olarak biliyoruz.
Burada dikkat edilmesi gereken temel önemli nokta, bitkilerin besleyici özelliği ve tedavi edici özelliği arasındaki farkı doğru anlamak. Bitkileri besin olarak yemek yerine, bu bitkisel özütlerin standardize edilmiş aktif içeriklerini içeren ürünleri almak gerekir. Doğru ürünlerin doğru dozlarda alınması ve tetkiklerin tamamlanması için başlangıçta doktor gözetimi gerekmektedir.
NASH hastalığı geçirmiş kişilerde covid-19 virüsü daha ağır semptomlara neden oluyor mu?
Evet. Metabolik komorbid koşulları olan hastaların Covid- 19’a yakalandıktan sonra daha ağır semptomlar geçirdikleri gözlemlenmiştir. Metabolik sendromlu hastalarda COVID-19 insidansının normal hastalara göre daha yüksek olduğu da bugüne kadar yapılan araştırmalarla dengelenmiştir. Bu yüzden, karaciğer yağlanmasının önüne ne kadar geçersek, Covid-19 gibi hastalıklardan korunma ihtimalimiz de o kadar artar.
NASH hastası Covid-19 geçirdikten sonraki dönemde nasıl tehlikelerle karşılaşıyor?
Covid- 19 sürecini hafif ve orta şiddette atlatan hastalar belki semptom göstermiyor olabilir. Ancak bu hastalık ciğerlerde çok büyük tahribata yol açabiliyor. Covid-19’u çok ağır şiddetle geçiren hastalarda ise kullanılan ilaçlar karaciğerde yorulma ve dolayısıyla yağlanmaya yol açıyor. Yani aslında iki grup için de sonraki dönemde risk var. Bu yüzden NASH hastalığı için ‘covid’in sessiz katili’ ifadesini kullanıyoruz. Sinsice var olan bu hastalık özellikle Covid-19 sonrası dönemde kişilerde kalıcı zararlara yol açabiliyor. Bu noktada takviye edici gıdaların kullanımının da önemi artıyor. Özellikle içeriğinde deve dikeni(milk thistle) ve zerdeçal bulunan ayrıca kolin ile desteklenen ürünlerin kullanımını öneriyoruz.
Yorumlar