Onların başında aynen ilaç gibi yeterli sayıda, şiddette ve çeşitlilikte yapılması geliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı, Acıbadem Sports Spor Hekimi Prof. Dr. Tolga Aydoğ, 10 Mayıs Dünya Sağlık İçin Hareket Et Günü kapsamında yaptığı açıklamada, doğru bir yürüyüşün püf noktalarıyla ilgili çarpıcı bilgiler verdi, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
1- Haftada en az 5 gün yürüyün
Kilo vermede egzersizin şiddetinin önemi giderek daha fazla anlaşılıyor. Yapılan çalışmalara göre; haftada en az 5 gün 45-60 dakika orta ve şiddetli düzeyde yürümek fazla kilolarla mücadeleye daha fazla katkı sağlıyor. Yürümenin şiddetini artırırsanız haftalık toplam süreyi kısaltabilirsiniz. Buna karşın vücut kitle indeksiniz 35’in üzerinde ise yani aşırı kiloluysanız şiddetli tempo ile yürümek mümkün olmayabileceğinden 4-12 hafta orta düzeyde başlayıp, bu sürenin sonunda tempoyu şiddetliye doğru çekebilirsiniz. Hayatınızda ilk defa düzenli ve tempolu yürüyüşe başlayacaksanız bu şiddet ve sürelere çıkmak mümkün olmayacağından günde 10-20 dakika ve düşük şiddetle başlayıp zaman içerisinde her ikisini de artırmayı hedefleyin.
2- Yürüyüş süresi ve tempoya özen gösterin
Pek çok kişi ‘günlük hayatımda çok hareketliyim, bir dakika oturmuyorum, o nedenle ayrıca yürümeme gerek yok’ şeklinde bir yanılgıya kapılabiliyor. Oysa gündelik hayattaki hareketlilik; düzenli ve tempolu bir yürüyüşün yerine geçmiyor. Bu nedenle düzenli ve tempolu yürüyüş sağlıklı beslenme kadar önemli. Peki nasıl ve ne kadar yürümeli? Örneğin 60 kg ağırlığında bir kişi saatte 3 km hızla yürürse bir saatte 150 kcal harcarken, hız 6 km’ye çıktığında bu harcama 300 kcal’ye yükseliyor. Yani daha şiddetli tempoda yürümek enerji harcamayı artırıyor. Yine fazladan 1 kg kaybetmek için -toplamda yaklaşık 8 bin kcal kaybedilmesi şart olduğundan- 60 kg ağırlığında birinin 10 hafta boyunca, haftada 5 gün, saatte 3 km yürümek yerine 6 km yürümesi şart.
3- Yürürken zemine dikkat edin
Egzersizin doğru planlanmaması ne yazık ki fayda yerine zarar veriyor. En kolay egzersiz şekli olan yürüme, koşu bantları ile pek çok kişinin evine girmiş durumda. Ancak her koşu bandının performans ve sağlık açısından birbirinden farklı özellikleri var. Özellikle atılan adımların direncini emici güçten yoksun olan yani şok absorban özellikleri yetersiz olan koşu bantlarında yüksek hızlarda koşu yapılmaması gerekiyor. Prof. Dr. Tolga Aydoğ “Şok absorban özelliği olmayan koşu bandı veya beton zemin gibi yerlerde koşmak eklemler açısından sorun yaratabilmektedir. Tartan pist, toprak gibi orta düzeyde şok emen zeminler en sağlıklı olanlardır. Kişinin yürürken sorun yaşamaması, buna devamı için en önemli şart olduğu için bu hususlar her daim akılda tutulmalıdır.” diyor.
Yorumlar