Bursa'da yaklaşık 400 yıllık tarihi olan Karabaş-i Veli Kültür Merkezinde 6 baba ve 7 çocuğu, beraber sema yapmanın mutluluğunu yaşıyor.
Merkez Osmangazi ilçesi Maksem Mahallesi'ndeki merkezde haftanın 7 günü sema yapılıyor. 150 semazenin bulunduğu merkezde, mutriban ve zeybek ekipleri de yer alıyor.
Her yıl onbinlerce yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği merkezdeki semazenler arasında bulunan babalar ve oğulları, beraber sema yapıyor.
Oğlu Burak Altınok ile sema yapan kamu kurumundan emekli İsmail Altınok, rüyasında görmesi üzerine semazen olmaya karar verdiğini söyledi.
Altınok, "Şu an postnişin olarak görev yapıyorum. Yaklaşık 13 yıldan beri oğlum da burada. Onunla beraber sema yapmak çok güzel bir duygu." dedi.
Gıda kalite kontrol mühendisi Burak Altınok da babasından eğitim aldığını belirterek, "Allah aşkı için sema etmek çok güzel bir duygu. Allah nasip etti, semazen olduk. Babalarımız bize örnek oldu. Onların yolundan gitmeye çalışıyoruz." diye konuştu.
- "Burası inşallah nesilden nesile devam edecek"
Ali Şahin de 16 yaşındaki oğlu Selman ile semazenlik yapmanın gurur verdiğini dile getirdi.
Kendisinin de 2003 yılından beri semazen olduğunu aktaran Şahin, şunları kaydetti:
"Burada sema öğrenmek isteyen kardeşlerimize Mevlevilik kültürünü bildiğimiz kadarıyla öğretmeye çalışıyoruz. Burada haftanın yedi günü halka açık ücretsiz sema var. Mevlevilik kültürünü tanıtmak için gönüllüyüz. 2010'da oğlum da semazen olmak istedi. Eğitimlere katıldı ve tennureyi giydi. Şimdi beraber sema yapıyoruz. Oğlumla beraber sema yapmak çok güzel bir duygu. Bu, sadece bizde kalmasın istiyoruz. Çocuklarımıza, torunlarımıza kalmasını istiyoruz. Çocuklarımızın semazen olması bizim için gurur verici. Burası inşallah nesilden nesile devam edecek. Baba-oğul gönüllü olarak bütün ümmete hizmet ediyoruz."
- "6 yaşından beri sema yapıyor"
Oğlu Abdülkadir Korkmaz ile sema yapan Murat Korkmaz da 2003 yılında sema talimlerine başladığını, 45 günlük sıkıştırılmış bir programla günde 3 saat çalışarak tennureyi giydiğini söyledi.
Niyetlerinin Allah için bir şeyler yapmak olduğunu vurgulayan Korkmaz, "Burada yapılan her şey ücretsiz. Oğlum 2001'de dünyaya geldi. 2007'de kendi isteğiyle semazenliğe başladı. 6 yaşından beri sema yapıyor. 11 yıldır benimle beraber koşuşturuyor. Hayırlı nesiller yetiştirmek, Allah için bir şeyler yapabilecek bir nesil bırakma amacındayız." ifadelerini kullandı.
Oğul Abdülkadir Korkmaz da babasıyla sema yapmanın güzel bir duygu olduğunu belirterek, "Merkezde semazenbaşım, evde babam. Çok farklı bir duygu. Böyle bir babaya sahip olduğum için çok mutluyum. Allah nasip ederse ben de bunu çocuklarıma aşılayacağım." dedi.
- "Oğlumla beraber ilk sema yaptığım anı unutamıyorum"
Oğlu Sami Yusuf Baran ile 5 yıldır sema yapan Adem Baran da 2003'ten beri semazenlik yaptığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Şimdi burada semazenbaşı ve eğitmen olarak görev yapıyorum. Sema yapmanın kendi içinde ayrı tadı var. Sema yaparken hissettiğiniz o vuslat çok önemli. 6 aya varan bir eğitim süreci var. Özveri ve sabır çok önemli. Oğlumla yapacağım aklıma gelmemişti. Ama burada baba oğul semazenleri gördüm ve onlardan etkilendim. Oğlumla beraber ilk sema yaptığım anı unutamıyorum."
10 yaşındaki Enes Acar'ın babası Bekir Acar da 2004'ten beri gönüllü olarak bu yolda devam ettiklerini dile getirerek, "İçimden hep dua ederdim 'Allah'ım evladımla sema yapmak istiyorum' diye. Allah bunu bana nasip etti. Oğlum da semazen oldu. Semazen olmak için zor bir süreçten geçiliyor. Onunla sema etmek benim için gurur verici." şeklinde konuştu.
- İki oğluyla sema yapıyor
Oğulları 12 yaşındaki Ömer Enes ve 11 yaşındaki Ali Hamza ile sema yapan İsmail Şen ise iki oğluyla sema yaptığı için mutlu olduğunu anlatarak, "Burada aldığımız edep ve ahlak çok önemli. Ailecek güzel işler yapıyoruz. Bu duygu anlatılmaz, yaşanır." diye konuştu.