Üç kuşaktır terk etmedikleri yöntemlerle Osmanlı mutfak geleneklerini sürdüren işletme, bakır tencere ve kuzinelerde pişirdikleri etlerle başta ABD olmak üzere, Almanya, Japonya, Rusya, Fransa, Hollanda, Polonya, Irak ve Somali'den gelen müşterilerine hizmet veriyor.
Üç kuşaktır terk etmedikleri yöntemlerle Osmanlı mutfak geleneklerini sürdüren Bolulu Durak ailesi, bakır tencere ve kuzinelerde pişirdikleri etlerle başta ABD olmak üzere, Almanya, Japonya, Rusya, Fransa, Hollanda, Polonya, Irak ve Somali'den gelen müşterilerine hizmet veriyor.
İkinci kuşak işletmeci Uğur Durak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üçer kardeşi ve yeğeniyle 59 yıldır babasından kalan lokantacılığı sürdüklerini söyledi.
Etlik ve Yenimahalle'deki lokantalarında günün erken saatlerinden itibaren yemek hazırlıklarına başladıklarını ifade eden Durak, yıllardır bu şekilde çalıştıklarını dile getirdi.
Durak, üç kuşaktır terk etmedikleri Osmanlı mutfak gelenekleriyle müşterilerine hizmet verdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Etlerimiz özeldir. Yemeklerimizde sadece hayvanın but ve kolunu kullanıyoruz. Etlerimiz bakır kazanlara konularak eski usul kuzine sobolarda ve kömür ateşinde 3-4 saat pişer. Kuzu haşlama, kuzu kızartma ve çoban kavurma bazı mönülerimiz. Ustamız ve garsonlarımız da özeldir. Bu kadar özel bir araya gelince mükemmel bir yemek oluyor. İddialıyız, Ankara hatta Türkiye'de bu usulle yemek pişiren yok."
"Ankara'ya gelmeden sipariş verenler oluyor"
Yaptıkları yemeklerin ününün ülke sınırlarını aştığını anlatan Uğur Durak, "Başta ABD olmak üzere, Almanya, Japonya, Rusya, Fransa, Hollanda Polonya, Irak ve Somali'den müşterilerimiz yemeğimizi yemeye geliyor. Hatta bir keresinde yemeklerimizden birkaçını Almanya ve Hollanda'ya paket gönderdiğimiz bile oldu." dedi.
"Gelecek kuşaklara aktarmak istiyoruz"
Bolu Akın Lokantasının üçüncü kuşak işletmecisi 28 yaşındaki Hüseyin Durak da 6 yıldır burada çalıştığını söyledi.
Müşterilerine 1958'dan beri hizmet verdiklerini vurgulayan Durak, şöyle devam etti:
"Müşterilerimiz yemeklerimizi çok beğeniyor. Sabah, öğle ve akşam sadece bizim yemeklerimizi yiyen müşterilerimiz var. İnşallah sağlımız el verdiği müddetçe bize bırakılan mirası bu şekilde devam ettirmeye çalışacağız. İnşallah uzun süreler ismimizi sürdürebilmeyi amaçlıyoruz. Bizden sonra gelecek kuşaklara da bu bilgi birikimimizi aktarmak istiyoruz."
