Mısır'daki ünlü Kahire Müzesi’nde sergilenen "dj khonsu of ankh" cenaze papirüsüne ait 3,000 yıllık esrarengiz vinyet, Sfenks’in üzerine yerleştirilmiş bir iniş takımı ile son derece parlak olarak tasvir edilen disk şeklinde bir nesne. Bu bir UFO olabilir mi?
Uzaylı avcıları, Eski Mısır ve diğer dünyevi varlıklar arasında bağlantı olduğuna dair yeni bir kanıt bulunduğuna inanıyor.
Sfenks’in tepesinde görülen nesne, eski Mısır mitolojisinde görülen diğer “cisimlere” benzemediği gibi daha önce Mısır ikonografisinde veya sembolizminde görülen hiçbir şeye de benzemiyor. Seti tapınağında olduğu iddia edilen uçan makinelerin de benzer tasvirleri var.
Djedkhonsuiefankh cenaze papirüsünün vinyetinde görülen garip nesne, kadim insanlar tarafından son derece parlak ışık yayan bir Disk olarak boyanmıştı. Ve UFO’ların günümüzün modern tasvirlerine baktığınızda, insanların bugün bir UFO’yu nasıl tanımlarsa tam olarak ona benziyor.
Bu antik papirüs – şu başlıklı bir çalışmada öne çıkarılmıştır: Amanda-Alice Maravelia-Kozmik Uzay ve Arketipsel Zaman, Yeni Krallık’ın Üç Kraliyet Mezarındaki Gökyüzü Tanrıçası Nut Tasvirleri Ve Samanyolu İle İlişkisi.
Üç Bin Yıllık Mısır El Yazmasında UFO'ya benzetilen Cisim Sfenksin Üzerine İniyor
Ve eski el yazmasına yakından bakarsak, bunun tepesinde yayvan bir kubbeye sahip disk şeklinde bir nesne olduğu açıktır. Sfenks’e ‘inmiş’ olarak tasvir edilmiştir ve nesneden çıkıntı yapan üç bacak benzeri tripod görülmektedir.
Peki, Sfenks’i bu kadar özel yapan nedir? Ya bu gerçekten bir UFO ise – bir bitki ya da bir tür böcek değilse? Hatta bir çeşit bir bitki çiçeği mi? Sağdaki? Ya nesnenin ne olduğuna dair başka bir açıklama varsa? Sfenks’e düşen disk şeklindeki bir nesneye benzediği için demek istedim ama bu bunun illa da bir UFO olduğu anlamına gelmez.
Gerçek şu ki, Sfenks’in kökeni bilinmiyor ve bunun gibi bir papirüs gördüğünüzde bunun pek bir faydası olmuyor. Üzerinde gördüğümüz erozyon derecesi, Sfenksin MÖ 10.000’e kadar uzandığını gösteriyor. Binlerce yıldır sırları gizli kalmış eski bir anıt.
Bazı araştırmacıların Sfenks’in altındaki gizli odalara yönelik geçitler buldukları ve hatta bazılarının dışarı çıkıp Sfenks’in varlığımızın ardındaki gerçeği saklayabileceğini söylediği bildirildi.
Haklı olarak gezegenin yüzeyindeki en gizemli anıtlardan biri olarak anılır. Devasa anıt ilk bulunduğunda, başına kadar kumla örtülmüştü. Yüzyıllar boyunca, bölgeyi ziyaret eden çoğu ziyaretçi ve araştırmacı, Mısırda var olan her şeyin bu olduğuna inanıyordu.
Aldatmacalar Düşüncesiyle Kazı Yaptırıp Sfenksin Ortaya Çıkmasını Sağladı
Ancak Fransız mühendis Emile Baraize, Sfenks’in geri kalanını ortaya çıkarmak için bir kazı yaptırmasının nedeni, yüzeyin altında arkeologların bile farkında olmadığından çok daha fazla aldatmaca olduğuna inanıyordu.
Sonunda, 11 yıllık kapsamlı kazıların ardından, Baraize ve ekibi, aslanı andıran devasa bir gövdeyi ortaya çıkardı ve bu devasa anıtı tüm ihtişamıyla dünyaya yeniden tanıttı. Dünyadaki en büyük monolitik heykeldir.
İlginç bir şekilde, disk şeklindeki nesneyi “gösteren” yukarıda bahsedilen papirüse ek olarak, eski Mısır’daki uzaylı temasının nihai kanıtı olarak kabul edilen başka bir eski el yazması daha var.
Tulli Papirüsü UFO Olgusunu Tartışmaya Değer Kılıyor
Tulli Papirüsü olarak adlandırılan eski el yazması inanılmaz bir sahneyi detaylandırıyor. R.Cedric Leonard’a göre metnin çevirisi şöyle:
““Kışın üçüncü ayının 22. yılında, günün altıncı saatinde […] Yaşam Evi yazıcıları arasında gökyüzünde garip bir Ateşli Disk’in gelmekte olduğu görüldü. Başı yoktu. Majestelerinin evine geldi. Kalpleri bununla karıştı ve karınlarının üzerine düştüler. Bunu bildirmek için krala [gittiler]. Majesteleri, Yaşam Evi’nde [bulunan] parşömenlere danışılmasını emretti. Majesteleri, şu anda devam etmekte olan tüm bu olaylar üzerine tefekküre daldı.
Birkaç gün geçtikten sonra gökyüzünde her zamankinden daha fazla sayıya ulaştılar. Gökyüzünde güneşin parlaklığından daha fazla parladılar ve cennetin dört desteğinin sınırlarına kadar uzandılar […] Ateş Disklerin konumu güçlüydü.
Kralın ordusu, aralarındaki Majesteleri ile baktı. Disklerin güneye gökyüzünde daha da yükseğe çıktıkları akşam yemeğinden sonraydı. Kışın üçüncü ayın 22. günü altıncı saatinde Yaşam Evi yazarları, gökyüzünden hızla kendilerine doğru gelen ateşten bir top gördüler. Ateş gibi yanmakta olan top yere indikten sonra içinden başları olmayan bazı varlıklar çıktı. Ateş diskinin geniş bir ağzı vardı. Ve etrafa oldukça kötü bir koku yayıyordu. Gövdesi yaklaşık 46 metre uzunluğundaydı (yaklaşık 150 fit) ama sesi yoktu… Yaşam Evi yazarları, gördüklerini anlatmak için kralla gittiler. Kral anlatılanların bir derin düşünme (Tefekkür ç.n) sırasında oluşan hayallerden ibaret olduğunu düşünse de, kafasında ki şüpheleri gidermek için Yaşam Evi Yazarlarının bu konuda düzenledikleri papirüsleri incelemek zorunda kaldı.
Sfenksin Tepesindeki Disk Tulli Papirüsündekilerle aynı mı?
Kral ve mahiyeti ateş topunun bulunduğu yeri görmek için gittiklerinde ateş diskinin bir tane değil dört tane olduğunu fark ettiler. Güneşten daha fazla parlıyor etrafı inanılmaz derecede aydınlık bir hale getiriyorlardı. Majesteleri ve maiyeti büyük bir şaşkınlık içinde ateş disklerini seyrederken, diskler sessizce havalanmaya başladılar. Çok kısa bir süre sonrada gözden kayboldular. Ateş toplarının havalanmasından kısa bir süre sonra gökyüzünden balık ve kurbağa yağmaya başladı. Mısırlılar’a göre bu toprağın kuruluşundan bu yana hiç gerçekleşmemiş bir olaydı Kral bu olayın ebediyete kadar hatırlanması için papirüslere kaydedilmesini istedi. Yaşam Evi yazarları da kralın anlattıklarını papirüslere kaydettiler”
Sfenks’in tepesindeki esrarengiz disk şeklindeki nesne, Tulli Papirüsünde bahsedilen garip Ateş Disk’lerden biri olabilir mi?
Kaynak: Ancient Code
Yorumlar