California Ceza İnfaz Kurumundan yapılan açıklamada, 1969 yazında Los Angeles'ta hamile oyuncu Sharon Tate ve diğer 6 kişinin ölümlerini organize etmekten suçlu bulunan Manson'un, 83 yaşında Kern Cezaevi'nde hayatını kaybettiği açıkladı.
Gençlik yıllarında birçok kez cezaevine girip çıkan Manson, 1960'larda ABD'de kendisine hayran kitlesi oluşturdu ve üyelerinin büyük bölümü kadınlardan oluşan hippi bir tarikatın lideri haline geldi.
Müritlerine Polonyalı aktör Roman Polanski'nin 8,5 aylık hamile eşi oyuncu Sharon Tate ve 6 kişiyi öldürten Manson, bir yıl süren yargılamanın ardından Susan Atkins, Patricia Krenwinkel ve Leslie Van Houten ile idam cezasına çarptırıldı.
California Yüksek Mahkemesinin 1972'de idam cezasını kaldırmasının ardından Manson ve diğer sanıklara verilen idam cezaları ömür boyu hapis cezasına çevrildi.
Manson, yargı sürecinde kendisinin masum, toplumun suçlu olduğunu savunmuştu.
ABD'de ve dünyada büyük yankı uyandıran cinayetler, birçok film ve televizyon şovuna konu olmuştu.
Charles Manson kimdir?
12 Kasım 1934’te Ohio, Cincinnati’de dünyaya gelmiş Charles Manson! Ve onu doğurduğunda bir hayat kadını olan annesi yalnızca 16 yaşındaydı. Çocukluğu yalnızlık, şiddet ve acı içinde geçti. Hatıralarına göre, annesi bir keresinde onu bir sürahi bira ile takas etmek istemiş.
Henüz küçük bir çocukken hayat kadınlığı yapan annesinin cezaevine girmesi üzerine bir başına kalan Manson, hırsızlık yaparak yaşamaya, sokaklarda yatmaya başlamış. 18 yaşındayken tutuklanarak hapse atılan Manson, cezaevinde bıçakla tehdit edilerek cinsel istismara uğradığı için buradan ıslah evine yerleştirilmiş. 1954 yılında, 20 yaşındayken de şartlı tahliye ile serbest bırakılmış. Sokaklara dönen Manson, bu dönemde suç işlemeye devam etmiş. Sahtecilik, kadın ve uyuşturucu satıcılığı, hırsızlık gibi suçlardan pek çok kere hapishaneye girip çıkmış.
Charles Manson'un çocukluğu;
Cezaevinde olduğu dönem boyunca insanlar üzerinde nasıl etki kuracağını öğrenen Manson, onların zaaflarından faydalanarak etrafında bir grup oluşturmuş. Suçlular, suça meyilli olanlar ve zayıf karakterli insanları kurduğu süslü cümlelerle kandıran Manson, dışarıda da aynı taktiğini kullanmaya de devam etmiş. 1967 yılında 7 yıllık hapis cezasının ardından özgürlüğüne kavuşmuş ve hippi kültürünün zirvesini yaşadığı dönemlerde ailem dediği grubunu kurmaya başlamış.
Hippi hareketinin başkenti sayılan San Francisco’da kendisine uygun kişileri etkileyerek, tarikatının tohumlarını atıyormuş. Hapiste gitar çalmayı öğrenen Manson, karizmasıyla kızların çoğunlukta olduğu grubunu etrafında topluyor, sokak sokak gezerek müzisyenlik yapıyormuş. Evsizlerden ve uyuşturucu bağımlılarından oluşan sözüm ona ailesini, ettiği çok felsefi sözlerle kendisine hayran bırakan Manson, haremiyle birlikte Volkswagen minibüsünde yaşıyormuş.
Charles Manson'un gençliği
Daha sonra bir okul otobüsüyle şehir şehir gezmeye başlayan grup, hippi yaşam tarzıyla bir süre bu şekilde yolculuk etmiş. Ancak katıldıkları bir rock konserinde uyuşturucu alan Manson’un kendisini çarmıha gerilmiş İsa olarak görmesiyle işler değişmeye başlamış. Çünkü yeniden doğan Mesih olduğunu söylüyormuş. 1968 yılının yazında Mesih ile şeytanın bir arada vücut bulmuş hali olduğunu öne sürerek etrafındakileri etkisi altına alan müptezel, kısa süre sonra da Helter Skelter fikrini savunmaya başlamış.
The Beatles’ın 1968 yılında çıkardığı şarkının isminden türettiği Helter Skelter savına göre, ülkede bir ırk savaşı çıkacak ve siyahlar bütün beyazları öldürecekmiş. İşte böyle fikirlerle çevresindekilerin beynini yıkayan sözde peygamber, 6 Ağustos 1969’da müritlerine katliam emrini vermiş. Ünlü yönetmen Roman Polanski’nin evine giren 5 mürit, orada üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala unutulmayan dehşet dolu katliamlarını yapmış.
Manson ve Ailem Dediği Müritleri;
Aralarında Roman Polanski’nin eşi güzel oyuncu Sharon Tate’in de bulunduğu vahşette, toplam 5 kişi acımasızca öldürülmüş. 8.5 aylık hamile olan Sharon Tate tam 16 yerinden bıçaklanmış ve bu da yetmezmiş gibi ölmüş bebeği de karnından dışarı çıkartılmış. Beverly Hills’deki güzel evinde öldürülen Sharon Tate’in yanında akşam yemeği için çağırdığı arkadaşları Jay Sebring, Abigail Folger ve Voytek Frykowski de varmış.
Hepsinin acımasızca katledildiği olayda bir de tamamen şanssızlık eseri orada bulunan 18 yaşındaki satıcı genç de kurban edilmiş. Ertesi gün evin hizmetkarı gördüğü manzara karşısında şok olmuş. Her yer kıpkırmızı kana bulanmış ve ayrıca duvarda daha sonra Sharon Tate’in kanıyla yazıldığı anlaşılan Domuz sözcüğü dikkat çekiyormuş.
İş için şehir dışında olan Roman Polanski olayı öğrendikten sonra büyük bir sarsıntı yaşamış. Katiller bulunana kadar paranoyak bir şekilde yaşayan yönetmen, daha sonra yazdığı otobiyografisinde o olaydan sonra Tanrı’ya dair hiçbir inancının kalmadığını belirtmiş. Suçluların bulunamadığı dönemde cinayetlerin satanizm ile ilgili olduğu konuşuluyor, Roman Polanski filmleri Eye of Devil ve en iyi korku filmleri listesinde de yer alan Rosemary’nin Bebeği’nin vahşette etkili olduğu söylentileri dolaşıyormuş.
Katillerin bulunacağına dair ümitler tükenirken, sürpriz bir gelişme yaşanmış. Araba hırsızlığından hapishaneye girmiş Susan Atkins, oradaki koğuş arkadaşlarını etkilemek için Sharon Tate cinayetiyle ilgili konuşmuş. Bunun üzerine ifadesi alınan Susan Atkins, Sharon’u ve bebeğini öldüren kişinin kendisi olduğunu itiraf etmiş. Katliamı 4 arkadaşıyla birlikte yaptıklarını söyleyen Atkins ve diğerlerinin liderlerinin de Charles Manson olduğu anlaşılmış.
Sıra dışı canilerdenolduğu anlaşılan Manson hakkındaki şaşırtıcı gerçek ise onun hiçbir cinayet işlememiş olması. O elini kirletmemiş. Çünkü bunu onun için yapacak, Manson’un emirlerine sorgusuz sualsiz uyan müritleri varmış. Sharon Tate ile birlikte 5 kişinin cinayetinden sonraki gece Manson bizzat kendisi ailem dediği canilerle birlikte LaBianca çiftinin evine giderek, onların ölüm emrini vermiş.
Başka cinayetler de işlediği anlaşılan Manson çetesi, 1970’de yargılanmaya başlamış. Sharon Tate davasının görüldüğü mahkemedeki konuşmaları ile adeta bir fenomen haline gelen Charles Manson kendisine çok sayıda hayran edinmiş. İlk başta idam cezası ile yargılanan Manson ve müritleri için çok sayıda kampanya düzenlenmiş. Daha sonra ise Manson ve 4 arkadaşının cezaları, yapılan bir yasa değişikliği nedeniyle ömür boyu hapse çevrilmiş. Şu anda dünyanın en ünlü seri katili olarak bilinen Manson için çeşitli fan kulüpler bulunmakta, caninin hayran kitlesi Manson’un serbest bırakılmasını istemektedir.
Yıllardır hapishanede olmasına rağmen hiçbir zaman unutulmayan Manson, ününü yazdığı kitaplar ve şarkılarla pekiştirdi. Örneğin; 1970 yılında Manson’un şarkılarından oluşan Lie: The Love & Terror Cult isimli albüm yayınlanmdı. Ayrıca Guns N’ Roses grubu 1993 yılında çıkardığı albümde, Manson’un “Look at Your Game, Girl” isimli şarkısını seslendirdi. Ünlü şarkıcı Marilyn Manson’un da ismini Hollywood yıldızı Marilyn Monroe ve seri katilden aldığı biliniyor.
Kısacası; Charles Manson, operalara, filmlere, dizilere, şarkılara, kitaplara konu olmuş, kendisini peygamber ilan edip müritlerinin beynini yıkayan seri katil bir şehir efsanesi haline gelmiştir.
Charles Manson müritleri üzerindeki etkisiyle olduğu kadar sözleri ve ünlü savunmasıyla da hafızalara kazınmış bir seri katil. Mesela; bana yukarıdan bakarsanız aptalın tekini, aşağıdan bakarsanız tanrıyı, karşıdan bakarsanız ise kendinizi görürsünüz, sözü gibi.
Tutuklandığı günden bu yana milyonlarca hayranının mektup yolladığı Manson, Kaliforniya Hapishanesi’nde cezasını çekmeye devam etmekteyken hayatını kaybetti.
Onun müritlerinden Susan Atkins de defalarca affedilme talebinde bulunup yaptıklarından dolayı çok pişman olduğunu söylemesine rağmen isteği reddedilmiş ve 2009 yılında cezasını çekmeye devam ederken hayata veda etmişti.
Yorumlar