İstatistiklere göre insan ömrü giderek uzuyor ve bilim insanları, 2030 yılına kadar 100 yaşını aşan bireylerin sayısının 1 milyonu bulacağını tahmin ediyor.
Dr. Diyetisyen. Dilan Barlin Ünaldı, longevity (uzun yaşam) beslenme modeli hakkında açıklamada bulundu:
Longevity beslenme modeli nedir?
Sağlıklı yaşlanmanın sadece genetik faktörlerle değil, beslenme ve yaşam tarzı ile de yakından ilişkili. Longevity beslenme modeli, kronik hastalık riskini azaltarak, bireylerin yaşam süresini uzatmayı hedefleyen bir yaklaşımdır. Bitkisel bazlı beslenme, doğal ve işlenmemiş gıdalar, sağlıklı yağ tüketimi ve yeterli su alımı bu modelin temel unsurları arasında yer alıyor
Longevity beslenme modelinde hangi besinler ön planda?
Beslenme düzeninin uzun ömür üzerindeki etkileri önemli. Sebze, meyve, baklagiller, tam tahıllar ve kuruyemişler longevity beslenmenin olmazsa olmazıdır. Günlük protein ihtiyacı, ağırlıklı olarak mercimek, nohut, kuru fasulye gibi bitkisel kaynaklardan karşılanmalı, hayvansal protein olarak ise daha çok balık ve fermente süt ürünleri tercih edilmelidir. Ayrıca, rafine şeker, beyaz un ve işlenmiş gıdalardan kaçınılması gerekir. Mümkün olduğunca doğal ve taze besinler yemek, vücudun yaşlanma sürecini yavaşlatabilir.
Aralıklı oruç ve kalori kısıtlaması uzun yaşamı destekleyebilir
Son yıllarda yapılan araştırmalar, kontrollü kalori alımının ve aralıklı oruç uygulamalarının hücresel yaşlanmayı yavaşlatabileceğini gösteriyor. Akşam yemeğinin erken saatlerde yenmesi ve gece açlık süresinin uzun tutulması, vücudun kendini onarma mekanizmalarını destekleyebilir. Ancak bu uygulamalar, bireyin genel sağlık durumu değerlendirilerek planlanmalıdır.
Longevity beslenme modelinin her birey için farklılık gösterebilir.
Genetik yatkınlıklar, kronik hastalıklar ve bireysel sağlık ihtiyaçları göz önünde bulundurularak kişiye özel bir beslenme programı oluşturulması gereklidiri Sağlıklı ve uzun bir yaşam için yalnızca beslenme yeterli olmaz. Düzenli fiziksel aktivite, stres yönetimi ve sosyal sağlığın korunması da bu sürecin önemli parçalarındandır
Uzun ömür üzerine yapılan çalışmalar, insan yaşamının sadece genetik mirasla belirlenmediğini, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının da bu süreci büyük ölçüde şekillendirdiğini gösteriyor. 2030 yılına kadar 100 yaşını aşan bireylerin sayısı 1 milyona ulaşacak, sağlıklı yaşlanmanın anahtarı dengeli ve bilinçli bir yaşam tarzından geçiyor.
Yorumlar