Koç Üniversitesi'nin başarılı ve öncü bilim insanlarını ödüllendirdiği Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl online törenle sahiplerini buldu.
2019 ve 2020 yıllarına ait ödüller, iktisadi, idari, sosyal, insani bilimler ve hukuk alanlarında çığır açıcı çalışmalar gerçekleştiren Cornell Üniversitesi Ekonomi ve Toplum Çalışmaları Merkezi Direktörü ve Cornell Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Garip ile Fen, Mühendislik ve Tıp bilimleri alanında çalışmaları olan İsviçre'de École Polytechnique Fédérale de Lausanne (EPFL) Biyomühendislik Enstitüsü'nde Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Hatice Altuğ’un oldu.
Prof. Dr. Garip, 21. yüzyılın en önemli sorunlarından biri olan göç konusunda ileri veri toplama yöntemlerini kullanarak gerçekleştirdiği çalışmalarına istinaden 2019 yılı Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ödülüne layık görüldü.
Prof. Dr. Hatice Altuğ ise nano boyutta ışık-madde etkileşimleri, ışığın çip üstünde manipülasyonu ve yenilikçi nano-biyo-fotonik uygulama alanlarındaki öncü katkılarıyla 2020 yılı Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası’nın sahibi oldu
Prof. Dr. Nur Yalman: “Üniversitemiz, hayır eserlerinin belki de en önemlisidir”
Törende konuşan, Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Nur Yalman, bu yıl Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası’nı dünya çapında ilham veren çalışmaları nedeniyle iki bilim insanına vermekten büyük gurur duyduklarını belirtti. Prof. Dr. Nur Yalman, “İdarî, sosyal, insanî bilimler ve hukuk alanlarında önemli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Filiz Garip ile fen, mühendislik ve tıp bilimleri alanında çığır açan araştırmaları bulunan Prof. Dr. Hatice Altuğ’u tebrik ediyorum. Bundan sonra da büyük başarılarla isimlerinden söz ettireceklerine inandığımızı ifade etmek istiyorum” dedi.
Prof. Dr. Yalman: “Şiarımız, Atatürk’ün işaret ettiği yaratıcı istikamettir”Prof. Dr. Yalman sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün Üniversitemiz dünyanın en saygın akademik kuruluşları arasında haklı bir yer edinmiş ise ismi Caltech ve École Normale Supérior gibi efsanevi üniversitelerle birlikte anılıyor ise bu başarının en önemli mimarlarından biri hiçbir zaman desteğini esirgemeyen Onursal Başkanımız sevgili Rahmi Koç’tur. Ülkemizin insani hayırseverliği asırlardan beri gelen olağanüstü yardım vakıflarıyla kanıtlanmıştır. Türk insanının iyiliğini ve hayırseverliğini Rahmi Koç, Semahat Arsel ve bütün Koç Ailesi canlı bir şekilde temsil etmektedir. Koç Üniversitemiz de çok kıymetli öğretim kadrosu, harika kampüsü, değişik ve muhteşem araştırma merkezleri, Tıp Fakültesi ve Hastanesi ile bu yapılan hayır eserlerinin belki de en önemlisidir.”
Koç Üniversitesi’nin her geçen gün Türkiye ve dünyanın en iyi eğitim kurumları arasındaki yerini pekiştirdiğini ifade eden Prof. Dr. Yalman, “Bu yıl, 27’inci kuruluş yılını geride bırakacak olan Üniversitemiz 7 fakülte, 24 araştırma merkezi, 5 araştırma ve eğitim forumu, 322 laboratuvar ve Koç Üniversitesi Araştırma Hastanesi’yle Türkiye’nin en önemli eğitim ve araştırma kurumlarından biri haline gelmiştir.Bu muazzam ve doğrusu hayret verici başarıyı takdim edilen Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası ile çok somut bir şekilde tespit etmiş oluyoruz. Amacımız ülkemizi ve insanlarımızı en aydın, en ileri, en müreffeh, en serbest ve en mutlu medeniyet seviyesine bir an evvel getirebilmektir. Bu azametli yolda şiarımız tabii ki, büyük kurtarıcımız, önderimiz, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği yaratıcı istikamettir. Ülkemiz geleceğe heyecanla bakan çok parlak gençlerle doludur. Onların iyi eğitimli olmaları, eşitlik ve hürriyet içinde kendilerini serbestçe ifade edebilmeleri, fikir ve ifade özgürlüğü içinde gelişebilmeleri bizim vazgeçilmez vazifemizdir. Bu konularda hiçbir ülkeden; ne Amerika’dan, ne İngiltere’den, ne de Japonya’dan geri kalacağız. Tarihimizin içinden gelen, derin kültürümüzün kıymet ölçülerini ifade eden Mevlana ve Yunus’un temsil ettiği insani hümanizmayı yaşatacağız ve bütün dünyaya tanıtacağız.”
Prof. Dr. İnan: “Prof. Dr. Garip ve Prof. Dr. Altuğ yeni ufuklar açan isimler”
Törende konuşan Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, COVID-19’un bilimsel araştırmanın önemini çok daha fazla öne çıkardığını ve Dünyamızın bu salgın hastalıktan çıkış yolunun bilimsel araştırma ile olacağını kaydetti. Prof. Dr. Umran İnan, “Koç Üniversitesi’nde de COVID-19 özelinde hali hazırda 40 küsur araştırma projesi yürütülmekte olup, hem Rumelifeneri Kampüsü’ndeki hem de Koç Üniversitesi Hastanesi’ndeki laboratuvarlarımızda geliştirilen maliyeti düşük ve hızlı bir tanı kiti, filyasyon ve takip sistemi ve aşı çalışmaları ön plana çıkıyor” dedi.
Gelecek 10-20 yıl içinde insanlığı ve toplumları en çok etkileyecek olan yeni buluşların çoğunun sosyal ve insani bilimlerle temel bilimler, mühendislik ve tıp alanlarının kesişmelerinde ortaya çıkacağını belirten Prof. Dr. İnan, Koç Üniversitesi’nin de kurulduğundan bu yana disiplinlerarası çalışmalara odaklandığına dikkat çekti.
Prof. Dr. İnan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilimdeki değişim hızı artık yüz yıllar veya on yıllarla değil, yıllar ve hatta aylar bazında ölçülür oldu. Neredeyse her gün yeni bir disiplin doğuyor; eski disiplinler ise beklenmedik işbirlikleriyle yeniden hayat buluyor. Bizleri böyle bir gelecek beklerken kadınların eğitimde, ekonomide ve iş dünyasında en etkin şekilde yer almalarını sağlamayan toplumların global düzeyde çağdaş medeniyet ve insanlık için mücadelelerinde bir elleri arkada yarışmaya mahkum olduklarına yürekten inanıyorum. Bu nedenle de, bu iki bilim insanımızın ışığında kadınların toplumumuzdaki önemli yerlerini, tarifleyici katkılarını ve potansiyelini bir kez daha idrak edelim isterim. Üniversitemizin hem akademik hem de idari üst yönetiminin %40’ının kadınlardan oluşmasının da başarımızın en önemli unsurlarından biri olduğunu da eklemek isterim.2019 senesinin madalya sahibi, sosyal bilimler alanında yaptığı çalışmalarını en gelişmiş ağ analitiğiyle, ileri veri toplama yöntemlerini kullanarak bir araya getiren ve 21. yüzyılın en önemli sorunlarından biri olan göç konusu hakkındaki çalışmalarıyla yeni ufuklar açan bir isim. Cornell Üniversitesi’nden Prof. Dr. Filiz Garip’e, geliştirmiş olduğu çığır açıcı nitelikteki modern metodolojiler ile nüfus bilimi ve göç alanlarındaki çalışmaları ve bilgisayar bilimleri, istatistik, siyasi bilimler gibi farklı disiplinlerin ötesine uzanan çok yönlü kuramsal katkılarına istinaden takdim etmekten olağanüstü gurur duyuyoruz. 2020 Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası’nı alan bilim insanı ise, ışık ve nano teknolojiyi birleştirerek geliştirdiği yeni nesil sağlık araçlarıyla sepsis gibi ölümcül ve kanser, Parkinson, Alzheimer ve demans gibi çok ciddi hastalıkların erken teşhisi için çalışmalarını sürdüren bir isim. École Polytechnique Fédérale de Lausanne’dan (EFPL) Prof. Dr. Hatice Altuğ’a, nano boyutta ışık-madde etkileşimleri, ışığın çip üstünde manipülasyonu ve yenilikçi nano-biyo-fotonik uygulama alanlarındaki öncü katkılarına istinaden takdim etmekten olağanüstü gurur duyuyoruz"
Prof. Dr. Filiz Garip: “Hayatım boyunca göçmen olarak yaşadım”
Araştırmasında göçlerin nedenlerini derinlemesine incelediğini ifade eden Prof. Dr. Filiz Garip, törende yaptığı konuşmada, hayatı boyunca bir göçmen olarak yaşadığını ifade etti. Prof. Dr. Filiz Garip, Araştırmalarına “Bilinçli olarak ‘göç’ çalışmak istiyorum diye başlamadığını, Harvard Üniversitesi’nde ders vermeye başladığında göç üzerine ders vermek istediğini, doktora tezinin göç alanında olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Filiz Garip şöyle devam etti: “Milyonlarca Meksikalı göçmen Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşıyor. Yaklaşık 40 milyon insan Meksika’da doğmuş ve şu an ABD’de. Meksika üzerine çok şey yazılmış olmasına rağmen bize büyük resmi verecek araştırma pek yoktu. Yani bu 50 senedir devam eden göç hareketi, okuduğumuz şeylerde sanki hiç değişmemiş gibi bir resim ortaya çıkıyordu. Bu benim için merak konusu oldu. Çünkü Meksika 50 sene içinde çok değişen bir ülke, aynı şekilde ABD de. Göçmenlerin aynı kalacağı fikri bana makul gelmedi. Son 50 senede bu göç hareketi nasıl değişmiş olabilir, bunu nasıl anlayabiliriz diye araştırmaya başladım. En temel sorum göç eden ve etmeyen insanlar arasındaki farktı. Göçmenler arasında farklı insanlar var mı, sadece göçmenlere baktığımızda farklı profilde insan bulabilir miyiz sorusunun cevabı gerekliydi. Yeni ilerlemeye başlayan ve daha önce bildiğim yapay zekâ alanında metot kullandık. Bu verilere bakıp, bilgisayar programları kullanarak, verideki genel şemayı ortaya çıkardık. Bunu yapınca dört tane farklı göçmen dalgası olduğunu gördüm. Hepsinin durumları birbirinden farklı. Sonra gördüm ki, her birinin göç etmesinin nedeni bambaşka. Son 15 yıldır göç üzerine çalışıyorum. Dünya nüfusunun büyük kısmı göç hareketlerinden etkilenen insanlar ya da göçmenlerden oluşuyor. Kaç göçmen var, ekonomiye etkisi nedir gibi konuları anlatmamız lazım.”
Koç Üniversitesi’nin hayran olduğu bir kurum olduğunu kaydeden Prof. Dr. Garip sözlerini şöyle tamamladı: “Öncelikle yapılan en önemli şey, bilimin önemini topluma anlatmak. Bence insanlığı ileri götürmek için elimizde daha iyi bir araç yok. Benim için bu ödülü almak büyük onur. Ama aynı zamanda bunu büyük bir sorumluluk olarak görüyorum. Kariyerimin çok başındayım, bundan böyle bu ödüle layık olmak istiyorum. Bu bilimsel çalışmaların topluma insanlığa faydasının olması için ekstra çalışmak, bana verilen bu sorumluluğu öğrencilere taşımak ve bilime, insanlığa katkı sağlamak gerekiyor.”
Prof. Dr. Hatice Altuğ: “Bilimde en önemli şey hevesli olmak ve motivasyonunun olması”
Avrupa’dan ve ABD’den birçok ödül aldığını ancak Türkiye’den daha önce hiç ödül almadığını kaydeden Prof. Dr. Altuğ, “Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası, Türkiye’den aldığım ilk ve en önemli ödül. Türkiye’de yaptığımız çalışmalara bakıp, değer vermeleri bizi bu ödüle layık görmeleri beni çok mutlu etti” dedi.İ
sviçre'de École Polytechnique Fédérale de Lausanne’da (EPFL) grubunu kurarken farklı bilim insanlarını bir araya getirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Altuğ çalışmalarıyla ilgili şu bilgiyi aktardı: “Laboratuvarımızın amacı ışık, fotonik ve nanoteknolojiyi kullanarak, gelecek nesil biyosensör ve biyomedikal aletler geliştirmek. Bu geliştirdiğimiz aletleri hastalıkların erken teşhisinden tutun da, kişiselleştirilmiş tıp gibi değişik alanlarda sağlık üzerindeki uygulamalarına bakıyoruz. Genel amacımız, insan hayatının kurtarılmasına katkıda bulunmak. Geliştirdiğimiz bu aletleri kan, idrar ve hücre ya da değişik biyomedikal örneklerin üzerine uyguluyoruz.”AB kapsamında konsorsiyum üzerinden aldığımız bir projenin ana konusu da sepsis üzerine hızlı teşhis yapabilecek bir aygıt geliştirmekti. Sepsis çok ölümcül bir hastalık. Teşhisinde dakikaların önemi büyük. Dolayısıyla geliştireceğimiz aygıtın çok hızlı sonuç vermesi gerekiyordu. Biz böyle bir teknoloji geliştirdik. Barcelona’da bir hastaneye götürdük ve yoğun bakım ünitesinde doktorların eline verdik. Böylece direkt hastadan gelen örnekler üzerine aygıtı denemiş olduk. Bu aygıt çok küçücük, çok ucuz ve taşınılabilir. Sonucu çok hassas olduğu gibi çok hızlı geri dönüşü var. Geliştirdiğimiz bu aygıt laboratuvardan çıktı, bir doktorun eline geçti ve sonuçta belki bir hastanın hayatını kurtarabilecek üretime de dönüşebilir ileride. Dolayısıyla bu belki de bir araştırmacının en mutlu olacağı anlardan biridir.”
Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın başkanlığında dünyanın önde gelen farklı kurumlarında çalışan 2019 yılı seçici kurulunda, Prof. Dr. Timur Kuran (Duke Üniversitesi), Prof. Dr. Yasemin Soysal (Essex Üniversitesi), Prof. Dr. Kemal Kirişçi (Brookings Enstitüsü), Prof. Dr. Zeynep Çelik (New Jersey Teknoloji Enstitüsü ve Rutgers Devlet Üniversitesi) ve görev almıştır.Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’ın başkanlığında dünyanın önde gelen farklı kurumlarında çalışan 2020 yılı seçici kurulunda ise, Prof. Dr. İvet Bahar (Pittsburg Üniversitesi), Prof. Dr. Ali Erdemir (Texas A&M Üniversitesi), Prof. Dr. Tamer Başar (Illinois Üniversitesi – Urbana-Champaign), Prof. Dr. Miral Dizdaroğlu (NIST-ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü) görev almıştır.
Prof. Dr. Filiz Garip kimdir?
Prof. Dr. Filiz Garip, sosyoloji alanındaki doktorasını ve Yöneylem Araştırmaları ve Finans Mühendisliği alanındaki yüksek lisansını Princeton Üniversitesi’nde tamamladı. Princeton Üniversitesi’nde Harold W. Dodds Honorific Fellowship bursuna layık görülen Prof. Dr. Garip, bu üniversitede Woodrow Wilson Society of Fellows üyeliğinde bulundu.
Harvard Üniversitesi’nde göç ve ekonomik sosyoloji alanında dersler verdi ve Sosyoloji Bölümü tarafından George Kahrl Excellence in Teaching Award ödülüne layık görüldü. American Journal of Sociology and Sociological Science dergisinin danışman editörlüğünü üstlendi. Aralarında siyaset bilimi, bilgisayar bilimi ve istatistiğin de yer aldığı farklı alanlardan bilim insanlarıyla ortak çalışmalar yürütüyor. Araştırmaları National Science Foundation, Clark Fund, Milton Fund, Cornell’s Center for the Study of Inequality, Harvard Center for Population and Developmental Studies, David Rockefeller Center for Latin American Studies, Harvard Academy for International and Area Studies ve Weatherhead Center for International Affairs tarafından desteklendi. Araştırmalarında göç, ekonomik sosyoloji ve eşitsizlik kavramlarının kesişimine odaklanıyor ve hareketliliğe olanak veren veya kısıtlayan, ekonomik eşitsizliğin artması veya azalmasına neden olan mekanizmalarını inceliyor.
ABD’de Meksikalı göçmenler konusunu en iyi irdeleyen kitaplardan biri olarak kabul edilen “On the Move: Changing Mechanisms of Mexico-U.S. Migration’ın yazarı da olan Prof. Dr. Filiz Garip, bu kitabında Meksikalı göçmenlerinin çeşitliliğini ele alıyor. Makaleleri Population and Development Review, Demography, Social Forces ve American Journal of Sociology dergilerinde yayımlandı.
Prof. Dr. Hatice Altuğ kimdir?
EPFL Fotonik Doktora Okulu'nun direktörlüğünü de yürüten Prof. Dr. Hatice Altuğ ABD hükümetinin kariyerinin erken aşamalarındaki üstün başarılı bilim insanları ve mühendislere sunduğu en yüksek onur ödülü olan Bilim İnsanları ve Mühendisler için Başkanlık Erken Kariyer Ödülü'nün (2011), “Optical Society of America Adolph Lomb Madalyası ve European Physical Society Emmy Noether” Nişanı'nın sahibi.
Avrupa Araştırma Konseyi (ERC) Consolidator Grant, ERC Proof of Concept Grant, Office of Naval Research Genç Araştırmacı Ödülü, ABD Ulusal Bilim Vakfı (NSF) Kariyer Ödülü, Massachusetts Life Science Center Yeni Araştırmacı Ödülü ve IEEE Photonics Society Genç Araştırmacı Ödülü'ne de layık görülmüş olan Prof. Altuğ, Optical Society of America'nın seçilmiş üyesi.
2005'te Silikon Vadisi'nde Investors' Challenge yarışmasını kazanmış olan Altuğ, 2011'de Popular Science dergisinin, "En Parlak 10 Bilim İnsanı" listesinde yer aldı. Optik, mikro akışkanlar, nanofabrikasyon, biyokimya ve veri bilimi alanlarında uzmanlıklara sahip olan Prof. Dr. Altuğ'un araştırmaları nanofotonik ve bu alanın biyo-algılamadaki uygulamalarına odaklanıyor. Prof. Dr. Altuğ'un laboratuvarı biyolojik örneklerin hasta başı teşhis, biyoanalitik ve yaşam bilimleri alanlarında etiketsiz, gerçek zamanlı ve yüksek veri hacimli analizini mümkün kılan yeni nesil nanofotonik biyosensörler, spektroskopi ve biyo-görüntüleme teknolojileri üretiyor.
Yorumlar