Güneş sistemindeki varlığı geçen yıl aralık ayı başlarında tespit edilen ve 2021 XD7 olarak adlandırılan gök cismi ile ilgili açıklama geçen hafta yapıldı.
2021 XD7, Güneş’e en uzak gezegen olan Neptün’den daha da uzak bir mesafede yer alıyor. Bu nedenle bu tür cisimler “Neptün-ötesi obje” ismiyle sınıflandırılıyor. Isı kaynağımıza uzaklığı 5,31 ila 7,72 milyar km arasında değişen obje sayesinde bilim insanlarının Güneş Sistemi’nin kökenleri hakkında daha fazla bilgi edinmelerinin yolu açılabilir.
Vatikan Gözlemevi’nde yardımcı akademisyen Chris Graney, Neptün-ötesi objelerin Güneş Sistemi’ni oluşturan gezegenlerin orijinal malzemelerin kalıntılarını içerdiğinin düşünüldüğünü ve bu nedenle bu tür bulguların gökbilimciler için erken güneş sistemi ve oluşumu hakkında ipuçları verdiğini söyledi. Vatikan Gözlemevi’ne göre, Peder Richard Boyle S.J. ilk gözlemleri yaptı ve analiz Litvanyalı astronom ve astrofizikçi Kazimieras Černis tarafından yapıldı. Ekibin buldukları nesnenin yıldızın bir yörüngesini tamamlaması tam olarak 287 Dünya yılını alıyor. 2021 XD7, Dünya, Mars ve diğer gezegenlerin hareketlerinden çok daha fazla eğimli ve garip bir yörüngeye sahip. Ayrıca Güneş’e en yakın olduğu yer hâlâ kendi dünyamızdan 30 kat daha uzak.
2021 XD7'nin tam boyutu ve yapısı henüz bilinmiyor.
Önceden gezegen olarak sınıflandırılan Plüton, bilinen cüce gezegenlerin en büyüğü ve en ünlüsü. İlk olarak 1930’da keşfedilen Plüton, önceden gezegen olarak kabul edilirken 2006 Prag’da gerçekleştirilen Uluslararası Astronomi Birliği toplantısında gezegenlikten çıkarılmış ve cüce gezegen sınıfına indirgendi. Vatikan Gözlemevi tarafından keşfedilen ve 2021 XD7 adı verilen nesnenin tam boyutu ve yapısı ise henüz bilinmiyor.
Şili’deki Vera Rubin Gözlemevi’nde şu an inşası devam eden ve 2023 yılında tamamlanması plananan teleskop sayesinde önümüzdeki yıl daha fazla Neptün-ötesi objenin keşfedileceği ve şu an bulunanların da daha net gözlenebileceği belirtiliyor.
Yorumlar