Ay'a dönüş projesi olarak bilinen "Artemis" misyonuyla NASA, 1960'lar ile 1970'lerde hayata geçirdiği Apollo Projesi ile yakaladığı başarıyı bir kez daha elde etmeyi amaçlıyor.
Bugünkü fırlatma ile, dünyanın en karmaşık ve en güçlü roket gemisi olduğu düşünülen "Artemis 1" uzay aracı, astronotları taşımaya hazır olup olmadığını anlamak için zorluk testinden geçiyor.
SLS-Orion uzay aracının tasarımı, inşası, testleri ve zemin tesisleri dahil olmak üzere şimdiye kadar NASA'ya en az 37 milyar dolara mal olduğu ifade ediliyor.
Yunan mitolojisinde Apollo'nun ikiz kız kardeşi Artemis'den ismini alan programla NASA, en erken 2025 yılında astronotların yeniden Ay'a gönderilmesini, Mars'a insan göndermeyi amaçlayan daha iddialı uzay yolculuklarına giden yolda bir sıçrama tahtası görevi görerek uzun vadeli bir Ay kolonisi kurulmasını hedefliyor.
Bunun yanı sıra, NASA, Ay'da radyasyonun etkilerini ölçmek için uzaya iki cansız kadın mankeni göndermeyi planlıyor.
Artemis-1'in 25 gün sonunda 11 Aralık'ta Pasifik Okyanusu'na inmesi bekleniyor.
Her şey planlandığı şekilde ilerlerse 1972'deki Apollo 17 misyonundan sonra Ay'a ilk defa insan götürecek Artemis-3 misyonu 2025'te gerçekleştirilecek.
Bir diğer keşif aracı Perseverance de, 2030'lu yıllarda Mars'a insanlı bir uzay aracı gönderebilme kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.
NASA'nın, Florida'da Cape Canaveral Hava Kuvvetleri İstasyonu'ndan 30 Haziran 2020'de fırlattığı Perseverance keşif aracının, 19 Şubat 2021'de, Mars yüzeyine başarılı şekilde indi.
Perseverance, 245,76 metre ile en uzun mesafe yürüyüşünü gerçekleştirerek, Kızıl Gezegen'de en uzun mesafeyi kat etti.
Tüm gezegenleri yoğun bir şekilde inceleyen NASA, güneş sisteminin keşfini tamamladı.
1990'dan beri uzay araştırmalarında kullanılan Hubble Uzay Teleskobu'nun ardından NASA, 25 Aralık 2021'de dünyanın en büyük ve en gelişmiş uzay teleskobu James Webb'i uzaya fırlattı.
6,5 metrelik aynasıyla en az 5 yıl görev yapacak olan teleskopun çektiği ilk tam renkli fotoğraf 12 Temmuz 2022'de paylaşıldı.
James Webb'in sunacağı görüntüler, evrenin oluşumu ve olası başka yaşanabilir gezegenlerin keşfi açısından önem taşıyor.
Teleskobun, 13,5 milyar yıl önceki Büyük Patlama'dan sonra ilk oluşan yıldızların ışığını yakalayarak evren tarihinin tüm aşamalarını incelemesi amaçlanıyor.
NASA'nın Avrupa ve Kanada uzay ajanslarıyla ortak çalışmasının ürünü olan Webb, bugüne kadar yapılmış en büyük ve güçlü ancak 31 yaşında olan, çalışma ömrünün sonuna yaklaşan Hubble Uzay Teleskobu'nun halefi görülüyor.
NASA, Çift Asteroid Yönlendirme Testi (DART) isimli uzay aracı, dünyadan yaklaşık 11 milyon kilometre uzaktaki asteroide, planlandığı şekilde başarılı bir çarpma gerçekleştirdi.
27 Eylül'de, DART'ın Dünya için hiçbir tehdit oluşturmayan Dimorphos'a bilinçli olarak çarptırılmasıyla asteroidin yörüngesinin başarılı bir şekilde değişti.
Dünya'nın potansiyel asteroit veya kuyruklu yıldız tehlikelerine karşı savunma teknolojisini test etmek amacıyla gerçekleştirilen görevle olası bir tehlikede bu yöntemin işe yarayabileceği düşünülüyor.
Gelecekte potansiyel tehdit oluşturabilecek gök cisimlerini ölçümlemek ve önlemek için ilk defa gerçekleştirilen deneme amaçlı çarpışma, DART'ın üzerine yerleştirilen kamera ile Hubble, Webb ve Lucy teleskoplarınca da kayda alınırken çarpışmayı canlı takip edenler görüntüleri yaklaşık 45 saniye gecikmeli olarak seyredebilmişti.
NASA tarafından şimdiye kadar gerçekleştirilen en önemli misyonlardan birini icra eden, "Güneş Kaşifi" olarak nitelendirilen Parker Solar Probe, 2018'de fırlatıldı.
2021'de, Güneş'e en çok yakınlaşan uzay aracı "Parker Solar Probe" tarihte ilk kez bir uzay aracı Güneş'e bu kadar çok yaklaşmış oldu.
Bunun yanı sıra, uzay aracı bu yıl, Venüs'ün yüzeyini ilk defa görünür ışıkta fotoğraflamayı başardı.
Güneş'e dönük kısmı yörüngede 1370 derecelik sıcaklığa maruz kalan uzay aracının, 7 yıl boyunca Güneş'in çevresini 24 kez dönmesi planlanıyor.
Parker Solar Probe, Güneş'in aktif parçacıklarının hızlanmasının ardında yatan mekanizmanın anlaşılmasına da yardım etmeyi hedefliyor.
Yorumlar