MES Akademi (Medeniyet Sanatları Akademisi) bünyesinde, "Kurtlar Vadisi Pusu", "Korkma", "En Uzun Yüzyıl", "Direniş: Karatay" ve "Payitaht Abdülhamid" gibi birçok projeye imza atan Senarist Uğur Uzunok, yönetiminde yeni bir senaryo kursu açılıyor.
Her katılımcının bir film senaryosu yazması ve sektöre giriş yapmasının hedeflendiği kursta, Bülent İnal, Ahmet Yenilmez, Çiğdem Batur, Hakan Boyav, Serdar Akar, Selahattin Sancaklı, Bahadır Yenişehirlioğlu, Halid Şimşek ve Reza Hemmatırad gibi isimler konuk eğitmen olarak yer alacak.
Uzunok, AA muhabirine yaptığı açıklamada, piyasada aktif çalışan birçok senarist olduğunu fakat kendini yetiştiren senaristin az bulunduğunu söyledi.
Senaristlerin güncelin yanı sıra tarihi ve edebi birikime de sahip olması gerektiğine işaret eden Uzunok, "Gerçek manada drama bilen senarist çok az. Bir öykünün nasıl anlatıldığını iyi bilmek gerekiyor. Öykü anlatmanın kuralları basit. Bu kuralların dışına çıkıp özgün ve izlenebilir şeyler üretiyorsanız öncüsünüzdür, kötü şeyler üretiyorsanız başarısızsınızdır. Bu kuralların dışına çıkmak için de kuralları bilmek gerekiyor ama Türkiye'de bu kurallar bilinmediği için genelde özgün olmayan kötü işler ortaya çıkıyor." diye konuştu.
Uzunok, Türkiye'de öykü üzerine kuramların oluşturulduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Senaryo üzerinde bu şekilde yaklaşımda bulunan kimse olmamış bugüne kadar. Senaryomuzda bir anlatım tarzımız yok. Uygulama kısmında da yetersizliklerimiz var. Akademik çerçevede çalışılıp bir model oluşturulmalı. Biz de okulumuzda bu doğrultuda bir çalışma yapma niyetindeyiz. Senaryo yazımını, drama kurallarını, hayalleri birleştirip bir sistem haline getirmeyi amaçlıyoruz. Sistemli çalışmalar yapan yeni senaristlerimiz olmalı. Bunu yaparken de Batıdaki sistemleri reddetmemek gerekiyor."
- "Hollywood'un elindeki hikayeler tükendi"
Edebi eserlerde Antik Yunan döneminden bu yana toplam 27 dramatik durumun tespit edildiğine dikkati çeken Uzunok, uzun süre bunların üzerine çıkılamadığını dile getirdi.
Uğur Uzunok, bir Çek drama kuramcısının ise ilk 27 durumun alt başlıkları olarak düşünülebilecek 12 durum daha ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Allah, Kur'an-ı Kerim'de Hz. Yusuf kıssasına 'en güzel kıssa' diyor. Biz bunu ispat için değil, sadece bize nasıl ışık tutar diye bir inceleme yaptık. Hz. Yusuf kıssasını aldık ve drama yapısı olarak inceledik. Bölümlere ayırdık ve Hz. Yusuf kıssasında 40 farklı dramatik yapı olduğunu gördük. Hem de tek bir hikayede. Hz. Yusuf hikayesi muazzam bir veri. Bence senarist olmak isteyen Yusuf Suresi'ni okusun. Çünkü aksiyon, ihanet, kıskançlık, intikam, ihtiras ve aşk gibi birçok duygu var. Hatta aşkın en iyisi var. Biz bugün o aşkı bir filmde anlatmaya kalksak, gerçekçi olmadığı için gülerler." değerlendirmesinde bulundu.
Bir sanatçının kendi sınırlarını zorladığı ölçüde başarılı olabileceği yorumunu yapan Uzunok, şunları kaydetti:
"Hollywood'un elindeki hikayeler çok net bir şekilde tükendi. Artık süper kahraman filmlerinden medet umuyorlar ama o filmlerde de bir şey kalmadı. Şunu atlamamak gerekir ki onlar yaparak, başararak tüketti. Bizde ise daha açık bir deniz var. Onu iyi değerlendirmek lazım. Sadece Hz. Yusuf kıssasından bir Türk draması kurabiliriz. 'Artık sıra Türk sinemacılarda' demenin vakti geldi. Çok iyi sinemacılarımız var ama beslendiği kaynak yabancı edebiyattır. Bu kötü bir şey değil ama sinemacılarımızı besleyen şeyin Türk edebiyatı olması gerekirdi. Kendi hikayemizde yerli Dostoyevski'ler bulabilecek miyiz?"
Uzunok, iyi bir eğitimle her şeyin başarılabileceğinin altını çizerek, "Bu topraklar üzerinde pek çok medeniyet kurulmuş. Bugüne kadar bizim medeniyetimizde de birçok 'zirve' üretilmiş. Süleymaniye Camisi ya da Nabi'nin bir mısrası bir zirvedir. Son yüzyılda bu zirvelerin hepsini kaybettik. Tekrar buna benzer zirveler üretmek gerekiyor. Günün ihtiyaçlarına göre farklı üretimler de yapılmalı ama geçmişten, bir birikimden de faydalanmak lazım." ifadelerini kullandı.
- İlk ders 25 Kasım'da
Senarist olmak için yaşın bir kriter olmadığını vurgulayan Uzunok, şöyle konuştu:
"Elinizde bir senaryonuzun olması, o senaryonun hayata geçirilebilmesi demek. Bir anahtar gibi düşünebiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığından, çeşitli yarışmalardaki fonlardan bu senaryoyla destek alınabilir. Bir başka yapımcıya gidebilir ve finansman sağlayabilirsiniz. Bütün bunlar için elinizde iyi bir senaryonuz olması gerekiyor. MES Akademi'de herkes bir film hikayesiyle buradan ayrılsın istiyoruz. Kursiyerlerin, elinde mümkünse bir senaryo, en azından bir tretmanla ayrılmasını istiyoruz."
Daha önceki öğrencilerinden Yunus Emre film senaryosunu yazıp ödül alan, 'Pinhan' filminin senaryosuna katkıda bulunan, "Direniş: Karatay" filminin senaristleri arasında yer alanlar olduğunu dile getiren Uzunok, "Yani önceliklerimizden biri, buraya gelenleri sektöre dahil etme isteğimizdir." dedi.
Uğur Uzunok, sağlam bir müfredatla yaklaşık 4 yıl önce senaryo dersleri vermeye başladıklarına değinerek, "Derdimiz buradan para kazanmak değil. Dersler iki sınıf haline cumartesi günleri yapılacak. Önemli olan bir diğer konu öğrencileri ünlü isimlerle buluşturmak. Yönetmen ya da senarist olmak isteyenlerin, sektör içerisinde bulunanlarla temas halinde olması önemli. Oyuncu ve yönetmenler teknik olarak belli konular üzerinden misafir hoca olarak birikimlerini aktaracak. Bu memleketin anlatılması gereken çok hikayesi var ve biz de onları yazacağız." şeklinde konuştu.
Hikayelerin doğru bir şekilde ortaya çıkarılıp, iyi bir şekilde işlenmesi gerektiğini ifade eden senarist, "Ekip çalışması bu konuda çok önemli. Buradaki kurs da yeni senaristler yetiştirme anlamında iyi bir yol. Sezai Karakoç, dergiler için 'Bir kişiyi yetiştirse bile görevini ifa etmiştir' derdi. Burada da aynı şey geçerli. Öğrencilerimiz arasından bir kişi bile sektörde başarılı olsa bizim için kardır." değerlendirmesinde bulundu.
Yaklaşık üç ay sürmesi planlanan senaryo kursu, 25 Kasım'da başlayacak.
Yorumlar