ZOR SORULAR
"Nehir ve denizin bir oluşu gibi, yaşam ve ölüm de birdir." der, Halil Cibran.
Kaçımız bu bilince sahibiz?
Yaşamla ölümü birbirinden koparıyor, ölümü düşünmekten kaçarak çok şey kaybediyoruz.
Günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı, servetinin hiç bitmeyeceğine inanan mirasyedi gibi sorumsuzca tüketiyor, açgözlülüğün, anlamsız hırsların, kıskançlığın, tembelliğin, ilgisizlik ve kayıtsızlığın, yakıcı öfke ve nefretin içinde boğuluyoruz.
Yaşamın sunduğu güzellikleri görmüyor, ilişkilerimize değer vermiyor, hep birilerini ve bir şeyleri suçlayarak yapmamız gerekenleri sonsuza dek erteliyor, amaçsız, anlamsız, mutsuz bir ömrün sonunda, bu dünyadan çekip gidiyoruz.
Ölümü yok saydıkça, yaşamı yitirmekten duyduğumuz korku artıyor, çünkü hakkını vererek yaşamıyoruz!
Oysa günde yalnızca on dakika süreyle bile olsa ölüm üzerine düşünmenin bize kazandıracağı farkındalık, olgunluk ve sakinliğe paha biçilemez!
Bugün sizlerle, kendinizi ve yaşamınızı sorgulamanıza yardımcı olacak bir uygulama paylaşacağım.
Soruları, sakin bir ortamda, DERİNLEMESİNE düşünerek yanıtlamanızı istiyorum.
Sadece sorulara odaklanıp, gereksiz felsefe yapmadan, aceleyle bir şeyler karalamadan, başkalarını ve koşulları suçlamadan, somut cevaplar verin lütfen!
"Doktorunuz size, yalnızca bir yıl ömrünüz kaldığını söylüyor.
Son anınıza dek zihinsel ve bedensel becerileriniz, yaşam kaliteniz bozulmayacak.
O bir yılda neler yaparsınız?
Son yılınızda yapacağınızı söylediğiniz şeyleri, neden şimdi yapmıyorsunuz?"
Doç. Dr. Şafak Nakajima - mistikalem
www.safaknakajima.com
0212 570 80 20
Yorumlar