Ruhsal

Koronavirüs çocukların da ruhsal dengesini bozuyor

Erişkin ve yaşlı nüfus gibi çocuk ve gençler de pandemiden oldukça olumsuz etkilendi.

Koronavirüs çocukların da ruhsal dengesini bozuyor

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Emel Sarı Gökten, Kovit 19'un (covid 19) virüsünün neden olduğu Koronavirüs (Coronavirus) pandemi döneminde çocukların psikolojisinin daha iyi anlaşılabilmesi için değerlendirmede bulundu.

Çocuk ve gençler büyüme ve gelişmesi hızlıca devam ettiği için pandeminin getirdiği kısıtlamaların sadece bugünlerini değil, belki de yarınlarını bile etkileyebilecek.

Öncelikle Covid-19 virüsünün onları ve sevdiklerini hasta etme ve belki de kaybetmelerine neden olma kaygısı taşımak pandeminin getirdiği en önemli yüklerden biridir.

Bugüne kadar birçok çocuk ve genç, kendilerinin ve sevdiklerinin bu virüs nedeniyle hasta olduğuna ve bazılarının bu hastalığı çok ağır atlattığına şahit oldu, bazı çocuk ve gençler ise bu nedenle sevdiklerini kaybetti. Hastalık ve bulaşma kaygısı dışında okulların kapanması, derslerini ve arkadaşlıklarını çevrimiçi eğitimle sürdürmeye çalışmaları onları zorladı. Akademik başarılarını çevrimiçi eğitimle sürdürmek etkili öğrenme olanakları azalttı. Arkadaşlarından uzak kalmaları sosyalleşme süreçlerini sekteye uğrattı. Bununla birlikte harekete ve enerjilerini boşaltmaya en çok ihtiyaç duydukları zamanlarında evlerine hapsoldular. Tüm bunların çocuk ve gençlerin ruh sağlığını olumsuz etkilediğini söylemek zor olmaz.

Çocuklar Pandemi döneminde  ekran karşısında çok fazla kalıyorlar

Pandemi döneminde çevrimiçi eğitime devam eden çocuklar her gün uzun süreler ekran karşısında ve hareketsiz kalıyor. Oyun, eğlence ve hareket etme ihtiyaçlarını da evde sağlamak zorunda kaldıkları için birçok çocuğun çok fazla sürelerle ekran karşısında oluyor.

Tik ve takıntı bozukluğu ortaya çıkıyor

Ekranın uzun sürelerle kullanımı bazı psikiyatrik bozukluklar için risk oluşturuyor. Özellikle tik bozukluklarının pandemi döneminde arttığını görmekteyiz. Bununla birlikte pandemi ile birlikte virüsün yayılmasını engellemek için uyulması gereken el hijyeni ve temizlik kurallarının sıkça hatırlatılması, yatkınlığı olan çocuklarda takıntı bozukluğunun başlamasına ve devam etmesine neden olmaktadır. Bu dönemde görülen takıntı bozukluğunda belirtiler el yıkama ve temizlenememe hissi ile başlayıp artmakta ve çoğu zaman buna temizlenme takıntıları dışında başka takıntılar da eklenmektedir. Pandemide özellikle gençlerde depresyon ve kaygı bozukluklarının arttığını söyleyebiliriz. Yine en önemli psikiyatrik sorunlardan biri olan internet ve bilgisayar oyunlarına aşırı düşkünlük ve bağımlılık aileleri en çok endişelendiren problemlerden bir diğeridir.

Ders sorumluluğu ve çalışma azalıyor

Ekran kullanımını artması fiziksel olarak çocukları hareketsizleştirmekte, aşırı kilo alımına neden olmakta. Özellikle bilgisayar oyunları ve sosyal medyada aşırı zaman harcamanın çocukların akademik alanlara ilgisini azaltıyor ve ders sorumluluğunun ve çalışmanın azalmasına neden oluyor.

Uzun süreli ekrana maruz kalma, tikleri olan çocukların tiklerini iyice kötüleştiriyor, yatkın çocuklarda da tiklerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Aileler çocukları ile birlikte yapabilecekleri etkinlikler konusunda yaratıcı olmalıdırlar. Çocuklarının sevdiği ve ilgi duyduğu alanları fark edip birlikte aile zamanları, uygun olan zamanlarda birlikte doğa yürüyüşleri ya da geziler, sohbet etme, birlikte masa oyunları oynama gibi aktiviteler yapmaları gereklidir. Aileler bunları yaparken çocuğun ilgisini gözettikleri gibi kendilerinin de keyif alacağı etkinlikleri seçmelidirler. Ailenin her bir üyesinin dahil olacağı ekran kısıtlama saatleri yapılmalı ve herkesin buna uyması sağlanmalıdır. Evde yapılabilecek spor faaliyetleri, dans, müzik ve resim gibi sanatsal ve dinlendirici etkinlikler hem erişkinlerin hem de çocuk ve gençlerin zorluklarla baş etmelerine ve rahatlamalarına destek olacaktır.” 

Covid-19 pandemisi dönemini bir fırsat dönemi olarak görmek ve geleceğe umutla bakmak en doğru yaklaşım olacaktır. Bu dönemi fırsat dönemi olarak görmek için şu tavsiyelere uyabilirsiniz.

Eski gündelik yaşam yoğunluğu sırasında gözden kaçırdığımız ya da vakit bulamadığımız konulara bu dönemde eğilebiliriz.

Yetersiz olduğumuzu düşündüğümüz alanların üzerine yoğunlaşabiliriz. Artık teknolojinin ilerlemesiyle birçok gelişim alanını internet üzerinden takip etmek mümkün hale gelmiştir.

Sanat ve sporla ilgili etkinlikleri, bir yabancı dil öğrenimi konusunu, derslerde eksik kalınan noktaları ve belki de ailemize ayırmamız gereken ama yoğunluk nedeniyle aksatılan kaliteli zamanları bu dönemde telafi etmeye çalışmak çok iyi olacaktır.

Ebeveynlerin karamsar değil, gelecek konusunda hep umutlu olmaları ve çocuklarına bu umudu aşılamaları hem kendi hem de çocuklarının ruh sağlığına iyi gelecektir.

Yorumlar