RUHLARIMIZI ZEHİRLEYENLER
Bazı insanlar ruhumuzu zehirler.
Onlarlayken kendimizi kötü, rahatsız, yetersiz, küçük, tuhaf, kusurlu ve değersiz hissederiz.
Böyleleri ancak, karşılarındakinin enerjisini emerek hayatta kalabilirler! Çünkü kendi yaşam enerjileri zayıftır!
Onlar ebeveynlerimiz, sevgili ya da eşlerimiz, akrabalarımız, arkadaşlarımız, patronlarımız olabildiklerinden, kolaylıkla yaşantımızdan çekip çıkaramayız.
Dayanmaya çalışsak da, giderek kendimizi tükenmiş hisseder; rahatsızlanırız. Yıllar içinde sayısız hastamda, böylesi bir ruh zehirlenmesi sonucu ortaya çıkan, migrenden panik atağa, mide-barsak sorunlarından kansere uzanan sayısız fiziksel hastalık gözledim.
Başa çıkmada kendimizi korumanın yollarını öğrenmek, gerektiğinde çekip gidecek cesareti geliştirmek elbette çok önemlidir.
Ama bu durumda bir şeyin daha çok önemli olduğu ve çoğu kez gözümüzden kaçtığı kanısındayım.
Gönül gözüyle yakından bakmayı başarabilirsek, bize böyle hissettiren insanların yüreklerinde geçmişten, çocuklularından kalan derin yaralar taşıdıklarını, sevmeyi ve sevilmeyi hiçbir zaman öğrenemediklerini, kendilerini değersiz hissettikleri için başkalarına da değer veremediklerini görürüz.
Aslında acı vererek belki de, içlerindeki acılarını paylaşmaya ve azaltmaya çalışırlar; yanlış bir yolla olsa da!
Elbette bu durum, onlara acıyarak ruhlarımızı zehirlemelerine izin vermemiz gerektiği anlamına gelmez.
Ama görünenin arkasında yatan gerçeği fark etmemiz bizi kurban rolünden çıkarır; yüreğimizi yumuşatıp kendimizi suçlamayı durdurmamıza ve daha az acı çekmemize yardım eder.
Ve hatta bazen, onlara yardımcı olmamıza bile vesile olabilir.
Unutmayın; şefkat bulaşıcıdır!
Yaşantınızdaki böylesi insanlara, bir de bu gözle bakın!
Gördükleriniz sizi şaşırtabilir!
Doç. Dr. Şafak Nakajima - mistikalem
www.safaknakajima.com
0212 570 80 20
Yorumlar