Xfiles

Ya evren dev bir beyinse!

Evren düşünüyor olabilir mi sorusuna yanıt arayan bilimadamlarından bazılarına göre galaksiler, kozmik ağ yapısında insan beynindeki nöronların görevini görüyor olabilir.

Ya evren dev bir beyinse!

Gariptir ki evren hakkında, beynimize oranla çok daha fazla bilgiye sahibiz.

Evreninmiz yaklaşık 13,78 milyar yaşında ve 200 milyar galaksi barındırıyor. Bu galaksiler kütlesel çekim etkisi ile gruplar halinde bulunuyorlar. Onlara "galaktik kümeler" deniyor. Galaktik kümeler de bir araya gelerek üst kümeleri oluşturuyor. 

Üst kümeler birkaç yüz milyon ışık yılı uzunluğundaki "galaktik iplikçikler" adı verilen karanlık madde şeritleriyle birbirine bağlılar ve galaksiler de bu şeritler boyunca sıralanmış görünüyorlar. 

Galaktik kümeler ve galaktik iplikçiklerin oluşturduğu evrenin bu yapısına "kozmik ağ" diyoruz.

Kozmik ağ ve konektom

Bilim insanları evrenin yapısını oluşturan kozmik ağ ile insan beynindeki sinir bağlantı ağı olan "konektom"un benzerlik gösterdiğini belirtiyorlar.

Biliyoruz ki, bir insan beyninde yaklaşık 70 milyar üzerinde nöron bulunuyor ve bu nöronlar galaktik şeritlere benzer bir şekilde uzun sinir lifleri olan aksonlarla birbirine bağlılar. Ayrıca kozmik ağda olduğu gibi, nöronlar da beyin dokusunda kümeler oluşturuyorlar.

Benzerlikler bunlarla sınırlı değil; kütle veya enerji dağılımına bakıldığında da her iki sistemde benzerlikler var.


Ads by Kiosked
Evrenin yüzde 30'u kozmik ağı meydana getiren galaksilerden oluşurken beyni oluşturan nöronların oranı da yüzde 30 dolayında. Dahası, beynin yüzde 70'i sudan ibaret iken gözlemlenebilir evrende karanlık enerji bileşeni de evrenin yüzde 70'ini oluşturuyor.

Sinaptik bağlantılarla bir nöron ağı (A) ve bir kozmik ağ (B)
İtalyan astrofizikçi Franco Vazza ve sinirbilimci Alberto Feletti, 2020 yılında yayımladıları bir çalışmada, insan beyni konektomunun ve kozmik ağın farklı ölçeklerde dikkat çekici bir benzerlik içinde olduklarını rapor ettiler.

Bu iki bilim insanı, beyin dokusunun yaklaşık 1 milimetreden az bir kesitindeki madde dağılımı ile evren dokusunun yaklaşık 300 milyon ışık yılı ölçeğindeki madde dağılımının yapısal olarak benzer olduğunu belirtiyorlar. Yani, beynin 1 milimetresine karşılık evrenin 300 milyon ışık yılı ölçeği benzer bir yapı göstermekte.

Yani evren için, beyindeki nöronlara karşılık galaksilerin yer aldığı dev bir insan beynine benziyor demek mümkün.

Soru şu: Kozmik ağ yapısında yer alan galaksiler, insan beynindeki nöronların işlevini de yerine getiriyor olabilir mi?

Yani evren, insan beyni gibi düşünce üretebilir mi?

Düşünmek kolay olmuyor

İnsan beyni ve evren, yapısal olarak çok farklı ölçeklerde benzerlik gösteriyorsa da beraberinde çok ciddi farklılıklara da sahipler.

İnsan beyninde üretilen sinyallerin yüzde 80'i kısa mesafelidir. Uzun mesafeli sinyaller ise beynin farklı bölgelerini birbirine bağlar ve süreleri birkaç saniyeden fazla değildir.

Oysa evren, gittikçe artan bir ivmeyle genişliyor. Bu genişlemeyi üstelik birkaç milyar yıldır sürdürüyor ve tanım yerindeyse galaksiler birbirinden uçarak uzaklaşıyorlar. Işık hızının sabit olması, sinyallerin evreni kat etmesinde ciddi bir engel.

Örneğin, yaklaşık 93 milyar ışık yılı bir çapa sahip olan "görünür evren"i bir sinyalin bir uçtan diğer uca kat etmesi, ışık hızı ile 93 milyar yıl alacaktır. Bizim içinde bulunduğumuz galaksi kümesinden bize en yakın galaksi kümesi olan Messier 81'e bir sinyalin ulaşabilmesi için de en az 12 milyon yıl zamana ihtiyacımız var.

Bu da, evrenin bizim bildiğimiz anlamda bir düşünce üretemeyeceği anlamına geliyor. 

Kuantum evren

Ancak, Büyük Patlama'yı izleyen süreçte, evrenin nöronları olarak hayal ettiğimiz galaksi kümelerinin birbirine yakın oldukları kısa bir dönem söz konusu ve bu zaman diliminde galaksi kümeleri arasında iletişim olası görünüyor.

Evrenin genişlemesiyle birlikte bağlantı kurma kapasitesi azalmış ve eğer varsa, galaksi kümeleri arasındaki iletişim de durmuş olmalıdır.

Bilim insanlarına göre bu durum evrenin bilgi işleme yetisine engel değil. Evrenin kendi kendini simüle eden dev bir "kuantum bilgisayar" olabileceğine dönük öngörüler var.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde Fizikçi Seth Lloyd'un böyle düşündüğünü biliyoruz; bu öngörüsünde yalnız da değil.

Bilim insanları bu konuda yine beynimizi işaret ediyorlar ve diyorlar ki: "Rüyalar bir simülasyon ve onları yaratan beynimiz. Kuantum dünyasının tuhaf kuralları ile çalışan dev bir bilgisayarı andıran evren, neden bunu yapamasın?"

Evren düşünemiyor olabilir ama bu açıdan baktığımızda kendi kendini simüle etmesi mümkün, deniyor.

Bu hikâyede her şey çok şaşırtıcı; ama en şaşırtıcı olan insan beyni. Ve en çok şaşırtıcı olan ise, bizim onun hakkında evrene oranla çok daha az bilgiye sahip olmamız!

Güneç Kıyak - T24 yazarı
@NGunecKIYAK
[email protected]

https://t24.com.tr/yazarlar/gunec-kiyak

Yorumlar