İnsanların günlük yaşamları e-postalar, kısa mesajlar, sosyal medya, artan sayıda iş ve kişisel sorumluluklar ile tüketiliyor. Verimliliği ve üretkenliği olumsuz etkileyen bu durum, 2017’de de şirketler ve çalışanları için performansı etkileyen önemli faktörler arasında yer aldı. Çalışanların fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal, sosyal, finansal, kariyer ve çevresel alanlarda bir bütün olarak dengede yaşaması gerektiğini söyleyen SiZe Bütünsel Yaklaşım Kurucu Ortağı Sibel Yücesan, 2018’de şirketlerin ajandasında yer alacak en önemli 7 kurumsal wellness trendini açıkladı.
Belirsizlik, karmaşıklık, muğlaklık ve süreklilik arz eden değişim dünyasında hepimizin yüksek seviyeli stres altında olduğu bir sır değil. “İş dünyasının ajandasını yüksek gerilim hattında tutan bu yeni dünya gerçeklikleri, çalışandan beklentileri de farklılaştırıyor.” ifadelerinde bulunan SiZe Bütünsel Yaklaşım Kurucu Ortağı Sibel Yücesan, “Daha hızlı, daha üretken, daha yaratıcı ve yüksek performans seviyelerinde olmanın yanı sıra bunu sürdürmek zorunda hissetmek çalışan için stres yaratan faktörlerin arasında yer alıyor.” diyor.
2018’de Çalışanlar Stresi Wellness ile Yenecek
Çalışanlar üzerinde stresi oluşturan ana kaynaklar; kişi bazlı faktörler (çalışma arkadaşlarımızın tarzları, iletişimi ve ilişkilerimiz), artan iş yükü, sürekli iş ile bağlantıda olma zorunluluğu (evde ve sosyal yaşamda bu bağlantının sürmesi), işi kaybetme korkusu ve fiziksel ve zihinsel yorgunluk (geç saatlere kadar çalışma, uyku düzensizliği, trafikte geçirilen saatler) şeklinde sıralanabilir.
Yücesan’a göre çalışanlara destek olmak konusunda işverenlerin heveslerinin arttığı gözlemleniyor ve işverenler kurum içi çalışmalara giderek daha çok ilgi gösteriyor. SiZe Bütünsel Yaklaşım, 2018 için ufukta beliren en önemli 7 kurumsal wellness trendini şöyle sıralıyor:
Bütünsel bakış açısı: Sadece fiziksel zindeliğe odaklanmak değil, çalışanların ruhsal, duygusal ve zihinsel iyi olma hallerini desteklemek, farkındalık yaratan eğitimler ve işe yarayan pratik çözümleri onlarla buluşturmak.
Reaktif olmaktan proaktif olmaya geçiş: Çalışanların sağlığı bozulunca çözüm üretmek yerine sağlıklarını koruyacak ve geliştirecek aktiviteler yapmak. Bunlar özellikle stresi yönetmek, zorluklarla başa çıkmak, çalışanların kendi öz kaynaklarının farkına varmaları ve bunları harekete geçirmeleri ile ilgili çalışmalar.
Teknolojiden yararlanmak: Çalışanları çeşitli mobil uygulamalar ile zindelik konularındaki programları izlemeye teşvik etmek.
Kişiselleştirilmiş programlar sunmak: Her çalışanın özgün olduğunu kabul etmek, cinsiyet, yaş, mevcut sağlık durumu gibi faktörleri göz önünde bulundurarak kişiye özel programlara erişim sağlamak.
Esnek çalışma koşulları oluşturmak: Büyük şehirlerde evden işe gidişlerin yarattığı zaman kaybı ve stresi yönetmek, çalışanın evdeki sorumluluklarına destek vermek, farklı ortamlarda çalışmanın katma değerlerinden yararlanmak adına esnek çalışma modellerini uygulamak.
Sağlıklı ortamlar yaratmak: Çalışan sağlığına olumlu etki edecek fiziksel şartları sağlamak, plazalar ve iş merkezlerini sağlıklı hale getirmek, iyi besinlere erişimi artırmak, ısı ve ışık düzenlemeleri yapmak, sosyal paylaşımları ve ilişkileri destekleyecek buluşma noktaları ve fırsatları tasarlamak.
Zihinsel zindelik konusuna önem vermek: Zaman zaman çalışanların molalar alabilecekleri alanlar yaratmak, molalara izin vermek, mindfulness pratiklerini öğretmek ve yaymak, iyi ve kaliteli uyku konusunu öne çıkarmak.
Yorumlar