Kökeni 5 bin yıl öncesine uzanan astrolojiden yola çıkılarak bilimsel ve dini anlamda yapılan çalışmaları inceleyerek İletişim Fakültesi’nde “Kültür Enstitüsü Bağlamında New Age Uygulama-İnanışlarından Astrolojinin Facebook Dolayımlı İçerik Analizi-(2018-2019)” başlıklı doktora tezini hazırladığını savunan Gülenay Pınarbaşı, tezinden yola çıkarak kaleme aldığı “Spiritüel Ağ, Sosyal Medya ve Yön Değiştiren İnançlar” kitabında ilginç çıkarımlar savunuyor.
Dr. Gülenay Pınarbaşı Yeni Şafak'tan Sevda Dursun'un astrolojinin ağda nasıl kullanıldığını ve neye hizmet ettiğine dair sorularını yanıtlarken, içinde inançsal unsurlar barındıran astrolojinin gizli bir el tarafından bazen Uzakdoğu dinlerinin inanç ve ibadet esaslarını yaydığına dikkat çekti.
Sosyal ağlarda metafizik arayışların dönüşüme uğradığını söylüyorsunuz. Sosyal medya kullanıcısı neyi arıyor, sosyal medyada metafizik deneyimler kullanıcıya ne veriyor?
Eski dünyayı tehdit eden düşmanlar insan dışı hayali varlıklar kabul ediliyordu. Dolayısıyla bilinmeyen, kavranamayan her şey kaosa yol açabiliyordu. Kaostan kurtulmak içinse her uygarlık, bütünlüğünü artıracak, güvenlik duygusu verecek eylemlere yöneldi. Kozmik bir kutsallık anlayışı, mitlerle örülü bir simgesel dünyada güvenliği ve anlamı arıyordu.
Şimdi ise sosyal medyada atalardan kalma önemli bir bilinçdışı yaklaşım, varoluşa dair bir anlam arayışı yaşanıyor. Astroloji de dahil olmak üzere bugün New Age inanış ve uygulamalar varoluşsal gerekçelendirme ve anlam arayışına cevap gibi görünebiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken kültür endüstrisi ögeleri için aracılık ettiği gerçeğinin göz ardı edilmemesi. Adorno, “Astrolog ve şifacılar, psikolog ve psikiyatristlerin fonksiyonunu gizcilikle harmanlayarak üstlenmeye çalışabilirler” der. 4 senelik araştırmam sonucunda şu değerlendirmeyi yapabilirim: Anlam arayışına cevap kapsamlı, zamana yayılan bir sistem ister. Oysa bugün ağdaki popülist yöntemler, vaatlerden oluşuyor.
“Para vermiyorsanız, ürün sizsiniz” sözünden yola çıkarsak, kazançsız hiçbir şeyin dönmediği bir mecrada, kim kime bedel ödüyor? Nasıl bir kazanç sistemi var sosyal medyadaki spiritüellik meselesinde?
Bir kere şunu söyleyeyim ağda her bütçeye uygun bir spritüellik var. Facebook’un çoklu merkezi yapıya imkan sağlayan ortamı, pazardan pay alma ihtimalini, dolayısıyla içerik üretenlerin iddialarını artırdığı bir gerçek. Ağdaki gruplar, işbirliği içinde olabildikleri gibi rekabet eden çoklu merkezler olarak görünüyor. Ayrıca spritüel tüketicilerin aralarında sınıfsal farklar da gözlemleniyor. Belirlenen ücretleri ödeme, kurslara, kamplara, festivallere katılabilme gücü bu farkı ortaya koyuyor. Ama kabaca özetlersem; bir takım tarih ve döngülerde tahminlerin yer aldığı seminerler, online dersler, kamplar vs. gibi ücretli hizmetler ve bireysel danışmanlıklar en dikkat çekenleri.
Gelecekten haber vermek bizim dinimizde küfre götürür. İnançlı bir insan astroloji olaylarına nasıl yaklaşmalı? Nerede durmalı?
Dünyanın kadim din ve medeniyetlerinde olduğu gibi bugünün Türkiyesini şekillendiren İslam düşünce ve kültür havzasında astroloji, astronomi ile birlikte kullanılmıştır. Asırlar içinde İslam’ın ve diğer dinlerin kozmolojik görüşü ile astroloji harmanlanmıştır. İslam’da bilgi tarihsel süreçte, ilâhi kaynaktan doğar ve bütün bilimler ilhamını Allah’tan alır. Tarihi süreçte İslam dünyası astrolojiye çok mesafe koymamış, çeşitli amaçlarla kullanmıştır. Bu soruya bir de İhvan-ı Safa’nın değerlendirmesine göre de yanıtlayabiliriz. Ekole göre gaybı yani geleceği, yaratılanların hiçbiri bilemez sadece Allah bilir. Gelecekte olacak olanların bilgisine insanoğlu akıl yürütme ile ulaşır. Bu soruyu pek tabii din bilginleri ve ilahiyatçılar daha doğru ve kapsamlı yanıtlayacaktır diyerek burada bırakıyorum.
Mehmet Ali Bulut'tan geleceği görmenin sırlarıEzoterizm konusunda Türkiye'nin en yetkin isimlerinden Mehmet Ali Bulut, Havvanur İncekara ile Mistikalem programına konuk oldu.
Din olarak algılanıyor mu bu konu peki?
Astroloji bir din değildir. Ama içinde inançsal unsurlar barındırıyor. Ağda bazen “astroloji din değildir” diyerek Uzakdoğu dinlerinin inanç ve ibadet esasları gizli bir el tarafından yayılıyor. Karma, mantra, yoga, transdantal, ezoterik, okült gibi birbiriyle ilişkili ilişkisiz her biri ardında büyük felsefeler barındıran kelimeler ağda çok kolay ve yanlış olarak dolaşıma girdi. Bunu çok tehlikeli buluyorum birçok bakımdan ve şimdi astroloji merkezli olarak ezoterik kültüre ait kavramları açıklayan mini bir sözlük hazırlığındayım.
Benim anladığım, tarih boyunca astrolojinin bir amacı Tanrı’nın yarattığı çeşitliliği fark ettirmek ve özel olanı evrensel olanda birleştirmektir. Yaşanılan bu kozmos Allah’ın eseridir ve bütün bilgiler nihai olarak insanı O’na götürür.
Yeni moda diyetlerden biri de ay takvimine göre yapılan diyetler. Buna göre, ay hangi burçtaysa yediklerimiz bizi olumlu veya olumsuz yönde etkilediğine yönelik bilgiler doğru mu?
Bunlar spekülatif bilgiler ve tecrübeye dayalı, birine uyarken diğerine uyulmayabiliyor. Ama halk kültüründe de ay takvimi çeşitli amaçlarla kullanılmış. Örneğin sirke ayın balzamik evresinde mayalanır, ayın rahat ettiğine ve yüceldiğine inanılan yengeç burcuna girdiğinde zorlu işlere girilmesi gibi örneklere rastladım.
Kıstırılmış gezegen ne peki? Etkisi var mı?
Bu konuda çeşitli değerlendirmeler var ama inanın popüler olduğu kadar etkilemiyor.
Tutulmaları da merak ediyor insanlar, her tutulma herkesi etkiler mi? Tutulmalarda neler yapmak gerekiyor?
Osmanlı’da müneccimler deprem, sel, yangın, güneş-ay tutulmaları gibi önemli doğa olayları ile ilgili öngörü raporları hazırlayıp saraya sunmakla görevliydi. İslam’da da Kıyamet günü meydana gelecek hadiselerin biri olarak ayın tutulacağına işaret eden âyet (el-Kıyâme 75/8) var, düşünsenize. Bazı rivayet farklılıkları bulunmakla birlikte güneş tutulduğu zaman Hz. Peygamber “Ay ve güneş Allah’ın varlığını ve kudretini gösteren alâmetlerdendir. Bunlar hiç kimsenin ölümünden veya yaşamasından/doğmasından dolayı tutulmaz. Ay veya güneş tutulmasını gördüğünüz zaman açılıncaya kadar namaz kılın, dua edin” demiştir. Biz de buradan hareketle pek tabii namaz kılmanın dua etmenin faydalı olacağı görüşündeyiz.
Astrolojide doğru bilgi için nelere dikkat etmeliyiz?
5000 yıllık geleneksel akışta yer alan bilgilerle uyumlu mu, kökeni ile ne kadar bağı var ilk dikkat edeceklerimiz. Ancak şunu bilmeliyiz, astroloji hayatın bütün alanını kapsayacak çözümler ve yönergeler sunamaz, anlam arayışımızı ancak Tevhid ve tabiatın birliği ilkesinden hareket edersek cevaplayabilir. Eğer uzman bir astrologla karşı karşıyaysak bazı terapatik yardımlar görebiliriz.
Koronavirüs salgını astrolojiye rağbeti artırdıAstroloji hizmeti veren sitelerindeki trafik, salgının ABD’de pik yaptığı mart ayında, şubat ayına kıyasla arttı.
Yanlış bildiğimiz doğrular neler? Mesela çok popüler bir söylem olan ‘retro’ ve onun etkileri doğru mu?
Araştırmamda çok çarpıcı bir veriye ulaştım, ağda ezoterik kültüre dair içerik üretenlerin büyük çoğunluğu takipçilerinin bilgisizliğinden istifade ederek ciddi bir kavram karmaşası yapıyor. Antik, büyüleyici kelimeler ve ritüellerle adeta ilkel çağlardan esinlenerek olmayan kavramlar üretiliyor. Evet ne güzel söylediniz, retro yani geri hareket çok popüler bir bilgi oldu. Ama gezegenler geri hareket etmiyor, eski astrologların bilgisi dünya merkezli bir evren anlayışı idi ve dünyadan bakınca bazı dönemlerde gezegenler geri gidiyormuş gibi görünüyordu. Uzay bilimlerinin ilerlemesiyle gezegenlerin geri hareketi olmadığı anlaşıldı.
Yeni bir işe başlarken, evlilik, ev alma gibi meselelerde astrolojiden faydalanmak önemli mi?
Anadolu’da geleneksel mistik dönem inanışlarından biri ağızdan çıkanın gerçekleşmesidir, bu sebeple hayırlı ve güzel olanın konuşulması tavsiye edilir. Ancak modern astrolojik kehanet koşulludur, olasılıkların hepsi sayılarak haritasında bazı şartları barındıranlarla bazı şartları seçimleriyle sağlayanlardan bahsedilir.
Ancak tarih boyunca birçok kültür ve medeniyette ayın, güneşin ve 5 gezegenin hareketleri, açıları, tutulmaları vs’den hareketle hayırlı, uğurlu saatler tespit edilmiş, kötücül etkiler olacağı düşünüleceği zaman bazı tedbirler alınmıştır. İbn-i Arabi, astrolojiyi bir kehanet aracı olarak değil İlahi takdirin kozmik işaretleri olarak kabul ederken İbn Haldun, astrolojiyi bir sanat olarak kabul ediyor. Bir tahmin sanatı. O’na göre bu sanat tecrübeye dayanıyor. Yani yıldızların dört unsurdan meydana gelen cisimlerindeki değişmeler üzerinde doğal bir tesiri vardır ve bu tesir tecrübî olarak bilinebilir.
YeniŞafak
Yorumlar