Yeniçağ

Yazın gözleri tehdit eden hatalı alışkanlıklar

Gözlerimizi güneşten korumadığımız takdirde ultraviyole ışınlarının oluşturduğu sorunlar geri dönüşü olmayan görme kaybına yol açabiliyor

 Yazın gözleri tehdit eden hatalı alışkanlıklar

Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehdi Süha Öğüt, yaz aylarında gözlerimizi tehdit eden hatalı alışkanlıklara dikkat çekti; öneri ve uyarılarda bulundu:

  1. Güneşe doğrudan bakma sonucunda çok kısa sürede makula (sarı nokta) hasarı oluşabiliyor. Bu durum da görme kaybına yol açabiliyor. Özellikle güneş tutulmasını izlerken koruyucu gözlük kullanmayı asla ihmal etmeyin güneşe direkt olarak bakmaktan kaçının.
  2. Yaz aylarında kuru, sıcak, tozlu ve polenli ortam, gözlerde kızarıklığa ve kaşıntıya yol açabiliyor. Kumsalda, oyun parkında ve kum havuzlarında yetişkinler ile çocukların gözlerine kum kaçması sıklıkla karşılaşılan bir tablo. Bu durumda gözler mümkün olduğunca kaşınmamalı, ovuşturulmamalı ve bol suyla yıkanmalı Ayrıca sık sık ellerin göze götürülmesi de enfeksiyon riskini arttırıyor. Tablonun daha da ciddileşmemesi için enfeksiyon varlığında mutlaka bir göz hekimine muayene olunmalıdır” bilgisini veriyor.
  3. Göz kuruluğuna karşı sıcak yaz aylarında serinlemek için klimanın karşısına asla geçmeyin. Klimaların bulunduğu ortamlarda göz kuruluğundan etkilenmemek için klimanın üfleme yönü yüzünüze doğru olmamalı. Gözyaşı fonksiyonunda sorun varsa yapay gözyaşı desteği gerekir. Göz kuruluğu olan hastaların özellikle uzun süreli uçuşlarda yapay gözyaşı damlaları kullanmaları rahatlatıcı olacaktır. Klimalı ofislerde bilgisayar karşısında çalışan bireylerin belirli aralıklarla molalar vererek çalışmalarında fayda var. Ayrıca araçlarda da klima fanları doğrudan yüze çevrilmemelidir.
  4. Yaz aylarında yapılan hatalı alışkanlıkların başında, güneş ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında gözleri korumadan dışarıda olmak geliyor.  Güneş altında uzun süre kalmanız gerekiyorsa UV ışınlarının bu tür zararlı etkilerinden güneş gözlükleri ve şapka ile korunmayı asla ihmal etmemeniz gerektir.
  5. Kontakt lens ile havuza ve denize girmek enfeksiyon riskini arttırıyor. Ayrıca havuz sularının dezenfeksiyonunda kullanılan kimyasal maddeler hem kontakt lensin yapısını bozuyor hem de gözde alerjik reaksiyonlara neden olabiliyor. Mutlaka kontakt lens kullanmanız gerekiyorsa üzerine yüzücü gözlüğü takmanız gerekiyor. Böylece gözün suyla temas etmesini önlemiş olursunuz.  Ayrıca enfeksiyon riskine karşı günlük kullanılıp atılan lensleri tercih etmenizde fayda var.
  6. Güneş gözlüğü denildiğinde aklımıza ilk olarak ‘koyu renkli’ camlar geliyor. Normalde, güneşli, parlak ve ışıklı ortamlarda göz bebeklerimiz küçülerek göze zararlı ve fazla ışığın girmesini engelliyorlar. Ancak ışınlar koyu renkli bir camdan geçerek geliyorsa göz bebeklerimiz yeterince küçülmüyor. Bir anlamda gözün savunma mekanizması devre dışı bırakılmış oluyor. Bu durumda kullanılan gözlüğün UV bloke edici etkisi yeterli değilse, gözümüz için zararlı olan ışınlar gözümüze daha fazla zarar veriyor. Dolayısıyla UV bloke edici özelliği bulunmayan koyu renkli gözlükler göz için zararlıdır. Parlamadan koruma ile UV koruma arasında fark vardır. Gözlüğün koruyucu özelliği camın rengine ve koyuluğuna değil, cam kalitesi ve UV filtresi bulunmasına bağlıdır. Gözlük camları UV ışınlarını 400 nm değerine kadar engellemelidir. Yani, UV400 etiketi olan camlar tercih edilmelidir. Ayrıca gözlüğün çerçevesi yüze tam olarak oturmalıdır. Küçük camlar göz çevresini tamamen kapatmamaları nedeniyle kenarlardan güneş ışınlarının girmesine izin verdikleri için büyük camlı gözlükleri tercih edilmelidir”
  7. Genellikle güneş gözlüğünün sadece güneşli havalarda kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak ultraviyole ışınları açık ve güneşli havalarda olduğu gibi kapalı ve bulutlu havalarda da aynı oranda etkili oluyor. Bu nedenle gözlerinizin korunması açısından özellikle risk grubundaysanız bulutlu havalarda da güneş gözlüğü kullanmanız büyük önem taşıyor.  

Yorumlar