Yunan mitolojisinde Zeus’tan sonra gelen en büyük tanrı olarak kabul edilir. Zeus ve Hades’in kardeşi Poseidon; denizler, depremler ve atların tanrısıdır.
Poseidon mitolojideki en korkunç tanrılardan bir tanesidir.
Mitolojik Anlatımda Poseidon
Olympos Dağı’nda tanrılar kura çekerek yerlerini belirlerken Zeus’a gökyüzü Poseidon’a ise denizler düştü. Poseidon’un diğer bir ismi ‘dünyayı sarsan’dır. Çünkü depremlere yol açabiliyordu. Üç dişli zıpkınını kullanarak fırtınalara sebep oluyor, dalgalarla felaketler yaratabiliyordu. Deniz canlıları onun emrindeydi. Ayrıca toprak kaymalarına ve sellere sebep olabiliyordu. Yönetici Zeus dışında kimseye karşı sorumluluğu yoktu. Zira Zeus dahi onun felaketlerini engelleyemiyordu. Poseidon için kendi egemenlik alanları yetersizdi. Daha fazlasını istiyordu.
Poseidon, Zeus’a cephe alarak isyan başlatan ilk üç tanrı’dan biriydi ve tanrıların yöneticisi olmak istiyordu. Başlatılan isyanda Zeus hapsedilmiş ancak isyanı çıkaran tanrılar arasında da yöneticilik kavgası başlamıştı. Deniz tanrıçası Thetis, Zeus’u hapisten kurtardı ve Zeus isyanı bastırdı.
Tanrıların Hedefi Atina
Poseidon, Atina Kenti için Athena ile çatışmaya girdi. Bu çatışmadan önce de Poseidon, Zeus ve Metis’in kızı olan yeğeninin etkisini kırmak istiyordu. Poseidon, Olympos’taki tanrılar arasında en zeki olanıydı. Athena ise bilgelik tanrıçasıydı. Poseidon denizlerin tanrısıydı ve okyanusun yalnızca kendi yaratıklarına ait olmasını istiyordu. Athena ölümlülere gemi yapımını öğreterek Poseidon’un bu isteğine set çekti. Ayrıca Poseidon vahşi ve güzel olan atların da yaratıcısıydı. Athena ölümlülere atın evcilleştirilmesini öğreterek Poseidon’u yine kızdırmıştı. Bu nedenle bu iki tanrı arasında ciddi çekişmeler yaşanmaktaydı. Gittikçe şiddetlenen gerilimi bitirmek için Zeus bir çözüm üretti. Tanrılardan Atina halkına bir hediye vermelerini istedi. Atina halkı hangi armağanı seçerse otomatik olarak tanrısını da seçecekti. Halk zeytin ağacını tuzlu su kaynağına tercih edince Athena kentin koruyucusu oldu.
Poseidon hemen pes etmedi, başka kentleri ele geçirmek için tanrılara ve tanrıçalara meydan okumayı sürdürdü. Bir sürü çatışma yaşandı ve çoğunlukla kaybeden taraf Poseidon oldu. Tüm bu yenilgilere rağmen birçok kent Poseidon’u kendi tanrısı olarak kabul etti. İyon Birliğine dahil olan 12 kentin temsilcileri her yıl Poseidon tapınağında toplantı düzenlediler.
Poseidon’un Aşkı
Amphitrite, Nereus ile Doris’in kızıydı. Dalgaları temsil eden ve toplamda 100 tane bulunan deniz perilerinin başıydı. Bir gün Amphitrite, kardeşleri ile Naksos adasında şarkı söyleyip dans ederken Poseidon onu gördü ve kendisine aşık oldu. Amphitrite’yi karısı olması için kaçırdı. Poseidon denizlerin hakimiydi ama Amphitrite damat adayından fazla etkilenmedi. Çünkü onun babası Nereus, Poseidon’dan çok önce iktidarda olan bir tanrıydı. Poseidon ona aşık olduğunu açıkladı ve reddedilmeye alışkın değildi. Amphitrite, Poseidon’la hiçbir şekilde ilişkiye girmek istemediğinden okyanusun derinliklerine kaçmaya çalıştı. Ama her seferinde bir grup yunus, Amphitrite’i yakalayıp Poseidon’a teslim etti. Sonunda genç kız Poseidon’un karısı olmayı kabul etti ve Poseidon’a üç çocuk verdi.
Poseidon’un bir diğer ilişkisi ise Medusa ile olmuştur. Yılan saçlı, karşısındakini bir bakışta taşa dönüştüren korkunç görünüşe sahip Gorgon. Anlatımlar Medusa’nın her zaman korkunç olmadığı yönündedir. Bir zamanlar çok güzel bir kadınmış ve Poseidon onun güzelliğine vurulmuş. Poseidon ile Medusa tapınakların birinde ilişkiye girmiş. Bu, bakirelik tanrıçası Athena’nın kabul edemeyeceği bir durumdu. Ceza olarak Athena, Medusa’yı o korkunç hale dönüştürdü. Aynı zamanda Perseus’un Medusa’yı öldürmesine yardımcı oldu. Poseidon ve Medusa’nın iki çocuğu vardı: Chrysaor ve Pegasus.
Yorumlar