Viking gemicileri yüzyıllar boyu buzdağlarıyla dolu Kuzey denizlerine hükmetti. Denizde kilometreler aşıp İzlanda ve Grönland’da koloniler kurdu. Hem de pusulasız. Bölgenin bitmeyen sisi ve sürekli bulutlarla kaplı olması da cabası. Yüzyıllar sonrasında bilimcileri hâlâ şaşırtan bir durum.
Viking efsanelerinde bahsi geçen gizemli “güneş taşları ”güneşsiz gökyüzünde yönlerini bulmalarını sağlıyordu. Peki ama gerçekte neyin nesiydi bu taşlar? Ayrıca hiçbir Viking batığında bu tür bir buluntuya da rastlanmamıştı.
Denizde kristallerle yol almak aslında pek de gizemli, efsanevi bir durum değil. En azından bugün. Bazı mineraller, özellikle arıtılmış kalsit, kordiyerit ve turmalin kristalleri güneş ışınlarını iki forma ayırabiliyor. Polarize ışın, ana güneş ışınından hafif farklı bir yol izliyor. Bu tür bir kristalin ardından gökyüzüne bakıp kristali çevirdiğinizde, her iki ışın da eşit parlaklıkta görülebiliyor. Böylece sisli veya bulutlu havada bile güneşi çevreleyen polarize ışık halkalarını ayırt etmek mümkün oluyor. Güneşin yerini belirlediğinizde de kimse karada veya denizde sizi tutamıyor.
Simülasyon denizleri
“Peki pratikte bu teknik işe yarıyor mu? Simülasyon üzerinde deneyimleyelim” demişler. Bergen ve Norveç ile Grönland’ın güney kıyısındaki bir Viking yerleşimi olan Hvarf arasında gidip gelmişler ama bilgisayar üzerinde. Viking gemileriyle gündüzleri yol alındığında, zamanın koşullarında 3 hafta sürecek bir deniz yolculuğundan bahsediyoruz. Bilmeyenler için söyleyelim: Bu gemiler saatte 11 kilometre yol alıyor.
Simülasyon ekibi, Bahar ekinoksu boyunca ve yazın Kuzey denizinin en uzun gününde kat edilen 3600 yolculuğun simülasyonunu yapmış. Simülasyon sonucunu etkileyen diğer faktörler şöyleymiş: Gökyüzünün bulutlarla kaplı olma oranı, “güneş taşı”olarak kullanılan kristal tipi ve denizcilerin ne sıklıkla onları kullandığı.
“Simülasyon denizcileri” kristale 4 saatte bir kullanırsa, gemileri Grönland’ı yüzde 32 ila yüzde 59 oranında tutturuyormuş. 5 veya 6 saatte bir kullanırlarsa karaya varma olasılıkları ciddi biçimde azalıyormuş. Kristale 3 saatte bir ya da daha sık baktıklarında karayı tutturma oranları yüzde 92 ile yüzde 100 arasında değişiyormuş. Bir de şu var: Kristali sabah saatlerinde kullanırlarsa daha kuzeye, akşam üzeri güneşinde kullanırlarsa fazlaca güneye yol alıyorlarmış. Grönland’ı kaçırdıkları bile olmuş.
Şampiyon kordiyerit
Çalışmaya dahil edilen üç tip kristal; kalsit, kordiyerit ve turmalin, 3’er saatlik aralıklarla kullanıldığında çok iyi sonuç vermiş. Rekor ise demir ve magnezyumca zengin kordiyeritin olmuş.
Tehlikelerle dolu Kuzey denizlerinde zengin olmanın yolu bir zamanlar bu paha biçilemez kristallerden geçiyordu belki de. Çünkü denizde kaybolursanız ölüyor ya da tesadüfen başka bir kara parçasını keşfediyordunuz. Neden olmasın?
Melda Bağdatlı - https://kurious.ku.edu.tr
Yorumlar